Özet:

Dildeki gelişim tıpkı hayattaki nesnel ve öznel gelişim ve değişim gibi kaçınılmaz bir olgudur. Bu gelişim, daha çok dildeki seslerin (fonetik) ve seslerin işaret ettiği mefhumların (semantik) zaman içinde uğradığı değişimlerdir. Söz konusu değişimler dilin çeşitli düzeylerinde meydana gelebilmekte ve dilde çok derin ve köklü bir etki bırakabilmektedir. Bütün bunlar insan hayatının çeşitli alanlarında meydana gelen değişimlerin doğal bir neticesi olarak ortaya çıkmaktadır. Modern dil araştırmaları göstermiştir ki dilin gelişim ve değişimi zorunlu bir süreçtir. Dil, ne kadar korunursa korunsun bu gelişimin önüne geçilemeyecektir. Zira bu değişim tesadüf eseri veya insanların çabası sonucu değildir. Bu değişim, dilin kendi seyri içerisinde zorunlu olarak gerçekleşmekte ve dilin tüm öğelerini kapsamaktadır; ancak bu değişim daha çok ses ve sesin işaret ettiği mefhumlarda ortaya çıkmaktadır. Seslerde ve sözcüklerin anlamlarında meydana gelen değişim, söz dizimindeki (sentaks) değişime oranla daha fazladır. Arapçadaki değişim ve gelişim diğer dillere oranla daha yavaş seyretmiştir. Bunun nedeni ise Arapçanın Kur’an-ı Kerim’le olan irtibatıdır.

Anahtar Kelimeler: