Abstract Göç olgusu, Avrupa Birliği’nin özgürlük, güvenlik ve adalet alanı oluşturma çabaları çerçevesinde Amsterdam Antlaşması’ndan itibaren AB gündeminin üst sıralarında yer almaktadır. Güvenlik ve siyasi boyutu öne çıksa da göç, ekonomik, sosyal ve kültürel politika alanlarını aynı anda etkileyen, çok aktörlü, çok boyutlu bir olgudur. AB bütünleşmesinde ve Türkiye-AB ilişkilerinde siyasileşen ve güvenlikleşen göç olgusunun kavramsal olarak incelenmesi, çok boyutlu ve bütüncül politikalara dayanak oluşturması açısından önem kazanmaktadır. Göç, sadece etkilediği ülke ve bölgeleri değiştirmekle kalmamakta, göç olgusunun kendisi de değişmektedir. Bu çalışma, uluslararası göç olgusuna ilişkin kavramsal bir çerçeve sunmaktadır. Çalışmada, devlet ve göçmen bakış açısıyla yapılan göç sınıflandırmaları ele alınmış olup, geleneksel göç türlerinin yanısıra yeni göç türleri de incelenmiş ve göç türlerine ilişkin farklı terminolojik kullanımlara da dikkat çekilmiştir. Bu bağlamda, günümüzün tartışmalı göç türleri olan mülteci hareketleri, düzensiz göç ve transit göç gibi göç türleri yanında döngüsel göç ve geri dönüş göçü, dönüşen göç olgusunun önem kazanan boyutlarıdır. Gittikçe artan, birbirleriyle örtüşen ve girift hale gelen göç türleri karşısında kaynak, transit ve varış ülkelerinin işbirliğini arttırması, ulusal ve uluslararası politikalarını göç olgusuna ilişkin dönüşümleri dikkate alarak güncellemesi önem kazanmaktadır.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|