Abstracten II. Dünya Harbi sürecinde Türkiye; bir taraftan dış politikasında hassas bir denge kurmak, diğer taraftan da Türkiye'yi her an savaşa girecekmiş gibi askeri, siyasi, psikolojik ve ekonomik anlamda hazır tutmak adına oldukça sert tedbirlere başvurmuştu. Bu tedbirler içinde Varlık Vergisi, Milli Müdafaa (Korunma) Kanunu ve Toprak Mahsulleri Vergisi gibi uygulamalar yer almış; uygulamadan doğan sosyal ve siyasi yönden travmalar yaşanmıştı. II. Dünya Harbi yıllarında Hükûmetin ekonomik alana yaptığı müdahalelerin ilki Varlık Vergisi uygulaması olmuştu. Dönemin basını incelendiğinde, mevcut yapı caydırıcılıktan uzak kalmış, bazı sermaye sahipleri bu dönemde daha çok kazanç elde etmişlerdi. Devlet; piyasada vurgunculuk ve karaborsacılığın önlenememesi üzerine daha ağır yaptırımlar uygulamak zorunda kalmış ve Varlık Vergisi Kanunu'nu uygulamaya koymuştur. Varlık Vergisi Kanunu, 11 Kasım 1942 tarihinde TBMM tarafından kabul edilmişti. Varlık Vergisi ile amaçlanan; hem karaborsacılık ve vurgunculuğu ortadan kaldırmak hem de piyasada bulunan fazla paranın çekilmesini sağlayarak enflasyonun dengelenmesini sağlamaktı. Varlık Vergisi, teorik olarak Hükûmetin toplumsal huzuru sağlamak adına attığı önemli bir adım gibi görülürken, kamuoyu üzerindeki etkisi ise pek de olumlu olmamıştı.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|