Abstract Seramiğin 8000 yıllık tarihine damgasını vuran bereketli Anadolu toprakları; asırlar boyunca çok çeşitli uygarlıklara kapılarını açmış, topraklarında farklı kültürleri konuk etmiş ve insanlık tarihininönemli dönüşümlerine tanık olmuştur. Bu süreçte yaşayan ve öğretileri ile dünyaca tanınan Anadolu filozofu Yunus Emre de bu coğrafyada eserler bırakmıştır. Seramiğin ana ham maddesi toprakla sürekli haşır neşir olan Yunus Emre, birçok eserinde topraktan ve doğadan bahsetmektedir. Toprağa ve suya büyük önem veren Yunus Emre, insanı ve bütün varlığı evrenin oluşum çekirdeği olan dört asli unsurla; hava, ateş, su ve toprakla açıklamaktadır. Şiirlerinde ateş ve havanın insana ait kötü vasıflarını, su ve toprağın ise bütün iyiliklerini doğurduğundan bahsetmektedir. Bir seramik objeyi oluştururken de hava, ateş, su ve toprağa ihtiyaç duyulmaktadır. Doğa ve toprak sevgisiyle özdeşleşen Yunus Emre ve suyla yoğrulup ateşle pişerek olgunlaşan seramiğin felsefi benzerliği oldukça dikkat çekicidir. Bu bağlamda araştırma kapsamında Yunus Emre ve seramik sanatı birlikteliği ele alınmıştır.
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|