Savaş, evrensel bir kavramdır. Sanatkârlar, bu kavramdan çeşitli şekillerde yararlanırlar. Savaş aletleri, edebî eserlerde malzeme olarak kullanılır. Bazen savaş meydanları edebî eserlerde mekân olarak karşımıza çıkar. Savaş kültürüne ait kavramların edebî eserlerdeki yansımalarını takip etmek hem edebiyat hem de sosyoloji için önemli veriler sağlayacaktır. Fuzûlî, Bâkî, Taşlıcalı Yahyâ ve Hayâlî Beğ gibi klâsik Türk edebiyatının zirve isimleri ile birlikte XVI. yüzyılın edebî çehresine renk veren şairlerden Bağdatlı Rûhî, hacimli bir divana sahiptir. Rindane ve âşıkane şiirler kaleme alan Bağdatlı Rûhî’nin edebiyatımızdaki asıl önemi, toplumsal aksaklıklar karşısında sesini şiirle yükselten bir şair olmasından gelmektedir. Bağdatlı Rûhî, askerî sınıfa mensup bir sipahidir. Mesleği sayesinde pek çok devlet büyüğünün hizmetinde savaşlara katılmış, böylelikle doğup büyüdüğü Bağdat ve civarının dışına çıkarak Osmanlı coğrafyasının değişik bölgelerini görme fırsatını yakalamıştır. Onun şiirlerinde savaş meydanlarının, kurulan hayale zemin oluşturduğu görülür. Ayrıca şair, savaş aletleri başta olmak üzere savaşa ait pek çok unsuru çeşitli anlam ilgileriyle anlatım ögesi olarak şiirlerinde kullanır. Bu çalışmada, Bağdatlı Rûhî’nin şiirlerinde geçen Osmanlı savaş kültürüne ait ögeler dört ana başlık altında incelenecek ve bu ögelerin şairin şiir sanatındaki yeri belirginleştirilmeye çalışılacaktır.
War is a universal concept. Men of literature can benefit from this concept in several ways. War instruments, used as a material in literary works. Sometimes the place of literary works is the battlefield. To follow the reflections of the concepts of war culture in the literary works provide important data for both literature and sociology. Ruhi of Baghdad and such leading figures of classical Turkish literature as Fuzuli, Baki, Taşlıcalı Yahya, Hayali Beg, Zati were influential in the 16th century. Ruhi has a thick divan volume. Having written ravishing love poems, is important as a poet in our literature in that his poetry raises its voice against social disruptions. Ruhi of Baghdad was a cavalry soldier belonging to the military class. Thanks to his profession, he participated in the war in the service of many large states, having the opportunity to see the different regions of the Ottoman geography, though born and raised in Baghdad. The battle fields set the scene in his poetry for his imagination. In addition, he mentions war instruments and their various meanings and many elements of war together as narrative elements. This study examines the elements of the Ottoman war culture in Ruhi’s poetry in four groups, highlighting them in his style of poetry.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|