1991’de Sovyet Blokunun yıkılışından sonra, bağımsızlığını kazanan Türk Cumhuriyetleri, iç tasarruf yetersizliği, ihracat gelirlerinin düşüklüğü, bilgi ve teknolojinin yetersizliği, gerekli yatırımların yapılamaması ve ödemeler dengesi açığı gibi birçok sorunla karşı karşıya kalmıştır. Bu gibi nedenlerden dolayı bu ülkeler ekonomik büyümenin sağlanması ve üretim artışı için dış borca başvurdular. Dünyada 2. Petrol Krizinden sonra varlığını hissettiren dış borç, tüm gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeler için önemli problemler doğurmuştur. Borç alan ülkede ilk etki, nakit sermaye birikimindeki artıştır. Alınan dış borçlar yatırıma dönüştürülürse ülke büyümektedir, ancak bu gerçekleşmediği takdirde dış borçlar sorun oluşturacaktır. Bu kapsamda, Türkiye ile çeşitli bağları bulunan Türk Cumhuriyetleri için Türkiye iyi bir örnektir. Bu durum, Türkiye’yi diğer ülkelere göre ayrıcalıklı bir konuma getirmiştir. Bu çalışmada, 6 Orta Asya Cumhuriyeti (Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan) ve Türkiye için, dış borçların büyüme ve enflasyon üzerine etkileri panel veri analizi ile test edilmiştir. Genel teori, dış borçların büyümeyi azaltacağı ve enflasyonu arttıracağı üzerine kuruludur. 7 ülke için bu ilişkinin geçerliliği panel veri analizi ile test edilecektir. Bu kapsamda alınan verilerin durağanlığını test etmek için Breitung Panel Birim Kök Testi yapılmıştır. Daha sonra, Pedroni eşbütünleşme testi ve Panel Granger Nedensellik Testi yapılmıştır. Yapılan analizlerde, dış borçlardan büyümeye doğru tek yönlü bir nedensel ilişki tespit edilmiştir. Öte yandan, dış borçlarla enflasyon arasında ise herhangi bir nedensel ilişki tespit edilememiştir
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|