Kelâm ilminin temel araştırma konusu inançlardır. Bunların içerisinde âhiret inancının önemli bir yeri vardır. Âhiret inancı, İslâm dininintemel ilkelerinden birisidir. Kur’ân-ı Kerim’de âhiret hayatı ile ilgili âyetlerde bu hayatın ebediliğine yapılan vurgu, dünya hayatının kısalığı ve geçiciliğiyle kıyaslanmak suretiyle anlatılır. İslâm’a göre insanın ölümü ile başlayan âhiret hayatı, dünya hayatına bağlı olarak belirlenen bir süreçtir. Bu süreç ya nihaî saadet, ya da nihaî cezada ebedi olarak devam edecektir. Ölüm, bütün canlılar için mukadderdir ve varlık sahnesinde bulunan her canlı, günün birinde ölmeye mahkûmdur. Dünya üzerindeki bütün varlıklar, her an ölümle iç içe yaşamaktadırlar ve hayat her zaman içinde ölüm gerçeğini taşımaktadır. Ölüm ve ölüm ötesi ile ilgili inanç ve tutumlar, psikolojinin ve dinin ortak ilgi alanlarından birisini oluşturur. Ölüm, insanlarda bazı düşünce ve tasavvurlara konu olması, derin kaygı ve korkular uyandırması ve belli bazı tutum ve davranışlara yol açması bakımından psikolojinin; ölüm ötesiyle ilgili inanç ve öğretiler, uygulama ve törenlerin kendi sisteminin önemli bir unsurunu oluşturması dolayısıyla da dinin önemle üzerinde durduğu bir konu olmuştur.Varoluş ve ölüm, tüm insanların müşahedesine açık iki gerçeklik alanıdır. Biri diğeriyle anlam kazanan ve bütünlenen, dünya gerçeğinin iki boyutudur. Geleneksel kültürler ölümü bir son olarak değil, yeni bir başlangıç olarak görmüşler; hayatı, varoluşsal bir sürekliliğin parçası olarak kabul etmişlerdir. Ölümden sonraki hayatın varlığını ve insanı nasıl etkilediğini, hemen her çağın yazılı kültürlerinin dinî inanç ve felsefî düşüncelerinde bulmak mümkündür. İslâm inancında “Âhiret” olarak isimlendirilen ölümden sonraki hayat, altı iman esasından beşincisi olarak geçer. Kur’ân’ın birçok yerinde Âhiret inancı Allah inancı ile birlikte anılır. Bir dine bağlı olmak, her şeyden önce o dinin inanç ve öğretilerini kabullenmektir. Ancak Batı’da yapılan araştırmalar, dinin ana konularından biri olan ölüm ötesiyle ilgili hususlarda, dinle bağlantı içerisinde olan kişilerde bile bir takım şüphe ve kararsızlıkların olduğunu ortaya koymuştur. Her ne kadar hayatınüst derecede yükseltilmesi ve genişletilmesi günümüz insanına anlaşılır geliyorsa da, ölümden sonra sonsuz bir hayat, aynı ölçüde inanılmaz ve şüpheli görünmektedir.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|