Siyasal hayatın temel unsurları olarak siyasal partiler, temsili demokrasilerde çok sayıda işlev üstlenmişlerdir. Partiler bu işlevlerini gönüllü üyelik sistemine dayalı örgütleri ile gerçekleştirirler. Siyasal partilerinhayati bileşenlerinden biri üyeleridir. Partiler için üye kaydetmenin ortak nedenleri ve yararları şu şekilde sıralanabilir: Meşruiyet, parti destekçileriyle iletişim, mali destek, gönüllü işgücü, adaylar. Örgütlü üyelere sahip olmak partiler için adeta “hazır kıtalar”a sahip olmak gibidir. Üyeler açısından bakıldığında ise, siyasal partileri destekleyenlerin süreç içinde kayıtlı üye haline gelip, üye olarak kalmalarının ortak nedenleri şöyle özetlenebilir: Siyasal bir kanaati ifade etmek, siyaset hakkında daha çok şey öğrenmek, siyasete katılmak, kişisel siyasal hırsları tatmin etmeye yardımcı olmak, sosyal ve iktisadi faydalar sağlamak. Siyasal partiler geçmişte devlet ile toplum arasında adeta yaşam kanalı olsalar da, bugün üyelik temelli bir kriz veya gerileme sürecinde bulunduklarından söz edilmektedir. Bazı siyaset bilimciler parti örgütlerindeki üç farklı unsur (iktidar aygıtı olarak parti, parti bürokrasisi ve gönüllü üyelik örgütleri) arasından ilk ikisinin sağlam kaldığını, fakat üçüncüsünün gerilediğini iddia etmektedir. Bazıları ise çağdaş partilerin kendisini destekleyenlerden farklı olarak, göreceli biçimde az sayıda üyeleri olan ya da hiç üyesi olmayan bir örgüte dönüşmüş ya da dönüşmek üzere olduğu görüşünü dile getirmektedirler Bu yazıda ilk olarak “parti üyeliğindeki gerileme” tezini Avrupa demokrasileri bağlamında mevcut durumu veri alınarak değerlendirmekte, ardından konu özellikle üyelik temelinde Türkiye örneğinde ele alınmaktadır.
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|