Tasarruf açığı bulunan kişilerin çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak üzere kredi kuruluşlarından belirli bir maliyetle geri ödenmek üzere aldıkları bir borç olan kredi, vadesi 90 günü geçmesine rağmen kısmen veya tamamen ödenmeyerek takibe düşebilir. Ekonominin genel durumu açısından öncü gösterge niteliği taşıyan takipteki krediler, ekonomide bireylerin ve kurumların ödeme kabiliyetini, bankalarda da aktif kalitesini ve risk düzeyini gösterir. Oranın sağlıklı bir şekilde tahmin edilebilmesi ekonomik birimlerin politikalarını, bankaların da bilançolarını etkin bir şekilde yönetmelerine imkân tanır. Literatürde takipteki kredilerin tahminine yönelik gözleme ve ekonometrik modellere dayalı çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Etkin bir risk yönetimi için, her iki yaklaşıma dayalı sistemlerin birlikte kullanılmasının, kontrol mekanizmasının kurulması açısından daha faydalı sonuçlar doğuracağı düşünülebilir. Hâlihazırda Türkiye’ye özgü çalışmalar oldukça sınırlıdır Bu çalışmada Türk bankacılık sektöründe takipteki kredi oranının aylık bazda tahminine yönelik bir model uygulaması sunulmuştur. İstatistikî testler, modelin iyi bir tahmin edici olduğunu göstermiştir. Model, takipteki kredilerin önemli ölçüde stok sorunu olduğuna işaret etmektedir. Diğer bir deyişle belirli bir dönemde takipteki krediler iyi yönetilirse, sonraki dönemlerde ekonomik koşullar bozulsa bile, takipteki krediler artışı görece sınırlı kalacaktır.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|