Küreselleşme sürecinde teknolojide yaşanan ilerlemeler insan, hizmet ve mal hareketliliğinin artmasına sebep olmuştur. Bu durum ise karşılıklı bağımlılığın artmasını sağlamış ve nihayetinde coğrafi sınırların önemi de azalmıştır. Belirsizleşen coğrafi sınırlar dolayısıyla tehdit algıları dönüşüme uğramış ve bu dönüşüm güvenlik alanında da birtakım sorgulamalar yaşanmaya başlamasına sebep olmuştur. Değişen güvenlik algısı, devletin tercih ve eylemlerini kontrol alanı dışında belirlemek zorunda kalmasına neden olmuştur. Türkiye de küreselleşme sürecinden etkilenmiş ve dış güvenlik politikasında bir takım köklü değişimlere gitmek zorunda kalmıştır. Bu kapsamda yaşanan değişimlerin ağırlıklı olarak güvenlikle ilintili olarak terör, organize suçlar, göç ve ekoloji alanlarında gerçekleştiğini ifade etmek yanlış bir tespit olmayacaktır
The advances in technology in the process of globalization have led to increased mobility of people, services and goods. This resulted in increased mutual dependence and eventually reduced the importance of geographical boundaries. Due to uncertain geographical boundaries, the perceptions of threats have been transformed, and this transformation has led to a number of questions in the field of security. The changing perception of security has led to the government’s obligation to determine its preferences and actions outside the control area. Turkey has also been influenced by the process of globalization and has been forced to go to a number of radical changes in its foreign security policy. It will not be a mistake to say that the changes in this scope are mainly related to security in the areas of terrorism, organized crimes, immigration and ecology.
Alan : Filoloji; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|