Kapitalist ve endüstriyel üretim biçiminin ortaya çıkışından beri tüketim, ekonomik yapının önemli bir parçasını oluşturmaktadır. 20. yüzyılın başından itibaren üretim biçiminin ve tüketim biçiminin değiştiği görülür. Tüketim, ABD ve Avrupa başta olmak üzere dünya genelinde giderek yaygınlaşmıştır. İnsanlar eski dönemlere kıyasla her alanda daha fazla tüketmeye başlamışlardır. Bununla birlikte, tüketim bağlamında insan ilişkilerinin ve insani değerlerin yerine farklı değerlerin ortaya çıktığı görülür. İnsani değer sisteminin yerini maddi ilişkilerin belirleyici olduğu bir yeni değer sistemi almaya başlamaktadır. Bu nedenle çalışmanın sorunsalı, tüketim bağlamında insanların değer sistemindeki değişimdir. Sonuç olarak, tüketim toplumunda insani ilişkiler derinden etkilenmektedir.
Since the emergence of the capitalist and industrial forms of production, consumption has formed an important part of the economic structure. Since the beginning of the 20th century, the form of production and consumption has changed. Consumption has increasingly spread throughout the world, primarily in the United States and Europe. People have begun to consume more in every area than in ancient times. However, it appears that in the context of consumption different values appear instead of human relations and human values. The human value system begins to be replaced by a new value system where material relationships are determining. Therefore, the problem of work is the change in the value system of people in the context of consumption. As a result, human relationships are deeply affected in the consumer society.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|