2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaş sonrası günümüz dünyasının en büyük insani krizlerinden biri yaşanmıştır. Bu krizden sadece Suriye halkı etkilenmemiş, sınır komşusu olan Türkiye’de kitlesel göç akımıyla savaştan en çok etkilenen ülke olmuştur. Bu insani kriz sonucunda Türkiye “açık kapı politikası” ilan ederek Suriye halkına ülke sınırlarını açmıştır. Resmi kaynaklardan alınan verilere göre 2019 yılı itibari ile Türkiye’de 3,5 milyonu aşkın Suriyeli bulunmaktadır. Yaklaşık 8 yıldır süren iç savaşın bitmemesi bu sayının giderek artmasına ve gelen göçmenlerin geri dönme ümidini azaltarak onları topluma entegre olmaya ve vatandaşlık istemeye teşvik etmektedir. Yapılan bu çalışmada geçici koruma statüsündeki Suriyelilerin vatandaşlık alma duruma dair düşünceleri geçicilik/kalıcılık, misafirlik ve vatandaşlık kavramları çerçevesinde analiz edilmiştir. Bu çalışma, nitel bir araştırma modeli oluşturularak geçici koruma kapsamındaki 30 Suriyeli ile yapılan mülakatlar sonucunda gerçekleştirilmiştir.
After the 2011 Civil War in Syria, one of the great humanitarian crises of today's world has been experienced. This crisis has not only affected the people of Syria, it has become a country that has been more affected than the war with the mass migration stream in Turkey, a border neighborhood. As a result of this humanitarian crisis, Turkey has opened its borders to the Syrian people by declaring its "open door policy". According to official sources, from 2019 there are more than 3.5 million Syrians in Turkey. The failure to end the civil war that has lasted for
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|