İşçi ve işveren arasındaki ihtilafların büyük çoğunluğu, hizmet erbabına, emeğinin karşılığında işveren tarafından ödenmesi gereken ücret ve ücret kapsamındaki ödemelerin gelir vergisi kesintisine tabi olup olmadığı konusunda yaşanmaktadır. Türk Gelir Vergisi Kanununda ücretin tanımı çok geniş ve kapsamlı olarak yapılmış ve işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen tüm menfaatler ücret olarak değerlendirilmiştir. Hatta ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı, tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye ve gider karşılığı ödenmesi dahi ücret olarak nitelendirilmiştir. Bu genel tanımlamanın yanında birçok ücret ve tazminatlar da gelir vergisinden ya tamamen ya da belli limitler çerçevesinde istisna tutulmuştur. Bu çalışmada, son yıllarda gündemde olan bir konu olan işveren ve işçinin karşılıklı anlaşmak suretiyle ikale (bozma) sözleşmesi sonucunda çalışana ödenen tazminatın mahiyeti ve ne şekilde vergilendirilmesi gerektiği hususu, yargı kararları ve Vergi İdaresi tarafından 7103 sayılı Kanunla son yapılan yasal düzenleme kapsamında incelenecektir.
Field : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Journal Type : Uluslararası
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|