2008 yılında ortaya çıkan küresel finans krizi sonrası dönemde gelişmiş ülke merkez bankaları tarafından uygulanan genişletici para politikaları, diğer gelişmekte olan ülke (GOÜ) ler gibi Türkiye’ye yönelik sermaye akımlarını önemli ölçüde arttırmıştır. Kısa vadeli ve yoğun sermaye girişlerinin birçok kanaldan finansal istikrarı olumsuz yönde etkilemesi, fiyat istikrarının yanı sıra finansal istikrarı da gözeten alternatif bir para politikası yaklaşımının benimsenmesine yol açmıştır. Bu çerçevede Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), enflasyon hedeflemesi rejiminde temel politika aracı olarak kullandığı kısa vadeli faiz oranına ilave olarak, finansal riskleri sınırlandırabilmek amacıyla faiz koridoru, zorunlu karşılıklar ve rezerv opsiyonu mekanizması (ROM) gibi birbirini tamamlayıcı araçların bir arada kullanıldığı yeni bir para politikası yaklaşımı geliştirerek 2010 yılının sonunda uygulamaya koymuştur. Bu çalışmanın amacı, TCMB tarafından uygulamaya konulan yeni para politikası yaklaşımının benimsenmesinde ve politika araçlarının kullanımında sermaye akımlarının rolünü ortaya koymak ve aynı zamanda sermaye akımlarının yönetilmesinde kullanılabilecek alternatif bir araç olarak sermaye kontrollerine dikkat çekmektir.
Field : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Journal Type : Uluslararası
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|