Küreselleşme ile birlikte ülkeler, siyasî, sosyal, ekonomik ve askerî açıdan birbirlerine bağımlı hâle gelmişlerdir. Dünyadaki hızlı değişim ve gelişmeler birden çok dil bilmeyi gündeme getirmiş, ulusların birbirini daha yakından tanıma imkânı doğmuştur. Batıda eğitimciler, doğrudan öğrenim yöntemiyle bir yabancı dille konuşmanın güçlüğünü görünce karma bir metot kullanmayı tercih ettiler. Dilbilim uzmanları zaman içinde her dilin kendine özgü ses özelliklerini araştırdılar. Her dilin gerçekten konuşulduğu şekliyle işlerlik kazanmasına çalışıldı. Öğrenme ya da öğretmenin bir iletişim işi olduğu görüldü. Okuduğunu ya da dinlediğini anlayamayan, bilgi, düşünce ve duygularını sözlü ya da yazıyla anlatamayan bireyin hayatta başarısız olacağı ihtimali belirdi. Zengin bir tarih ve kültür birikimine sahip Türkiye, pek çok ülke ile kültürel iş birliği programı uygulamaktadır. Büyük Öğrenci Projesi de bunlardan biridir. Türk Cumhuriyetlerinden 1993 yılından itibaren Büyük Öğrenci Projesi olarak bilinen bir çalışma başlatılarak Türkiye’de on bin öğrencinin eğitim görmesi plânlanmış giderek bu sayı azaltılmıştır. Türkiye, son yıllarda pek çok ekonomik kriz yaşamasına rağmen Büyük Öğrenci Projesini büyük bir hassasiyetle yürütmeye devam etmektedir. Türkçe, dünyada ilgi duyulan bir dil hâline gelmiştir. Türkçenin yabancılara öğretilmesi meselesine bir devlet politikası olarak bakmak gerekir. Türk toplumunun gelişmiş ülkeler seviyesinde atılım yapabilmesi için eğitim öğretimin yeniden yapılandırılmasına hız verilmelidir. Bu makalede, Türkçenin yabancılara öğretilmesi hususu farklı açılardan ele alınarak, dil öğretiminde yeni açılımlar yapılması gerekliliği anlatılmaya çalışılmıştır.
With globalization, countries have become dependent on each other in a political, social, economic and military manner. The rapid changes and developments in the world have brought the knowledge of multiple languages to the agenda, and the possibility of nations to know each other closer has emerged. In the West, educators preferred to use a mixed method when they saw the difficulty of speaking a foreign language through the direct learning method. Language scientists have time-to-time studied the unique sound characteristics of each language. Every language is actually spoken in the way it works. Learning or teaching is a communication job. The individual who was unable to understand what he was reading or listening, who was unable to express his knowledge, thoughts and feelings verbally or in writing, was likely to fail in life. Turkey, with a rich history and cultural accumulation, is implementing a cultural cooperation program with many countries. The student’s project is one of them. Since 1993, a study known as the Great Student Project has been launched from the Turkish Republic and the number has been reduced and planned to receive 10,000 students in Turkey. Though Turkey has experienced many economic crises in recent years, it continues to carry out the Big Student Project with great sensitivity. Turkish has become a language of interest in the world. The issue of teaching Turkish to foreigners should be seen as a state policy. The restoration of education education should be accelerated in order for the Turkish society to be able to make a breakthrough at the level of developed countries. In this article, the subject of teaching Turkish to foreigners has been discussed from different points of view, trying to explain the need for new opening in language teaching.
Alan : Eğitim Bilimleri; Fen Bilimleri ve Matematik
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|