Color and dye can be associated with humanity's quest for aesthetics. Coloring in 1856 to obtain chemical dyes of various plants , insects and snails were done with. Natural dyes and dyestuffs in our country for many years has been among the major export products. These dyes are available for sale in our archive records . Archives of artistic and cultural wealth of the nations history, detection, evaluation and their future transport has an important place in the points . In particular, the evaluation of this knowledge in traditional arts are also important . With a strong tradition of modern can be created. When we studied Archives of Prime Ministry of Ottoman in Istanbul between 2008-‐2012, found to related documents of weaving, natural dyes and dyestuffs. These documents are usually issued orders, sales resources , and many of the dyes that are specialized in certain colors were dyeing house. These records starting from the madder , dyer, dyestuff production of buckthorn and places, the country exported and the amount of knowledge about issues such as can be. The availability to the widespread use of chemical dyes in carpets, rugs and fabrics are made with natural dyes for coloring how well they are able to understand what is important Key Words: Kökboya, Cehri, dye, archive, Ottoman. 1. GİRİŞ İnsanoğlu yaşamı boyunca doğada bulunan bitkileri tanımış, ondan yararlanmış ve değişik alanlarda kullanmaya başlamıştır. Renklendirme işlemi de bu evrelerde gelişmiştir. Bitkileri incelerken sürterek, ezerek ya da kaynatarak boyarmadde olup olmadığını araştırmaya başlamışlardır. Renk, ışığın bir fonksiyonudur. Psikolojik renk geçmiş ve günümüzde önemli simgesel değerler yüklenmiş, çeşitli duygu ve düşüncelerin iletilmesine yardımcı olmuştur. Estetik öğe olmasının yanı sıra evrensel bir simgeselliği açığa vurur. Bu evrensellik dinsel, büyüsel, toplum bilimsel, evren bilimsel, tasavvufi, astrolojik olmak üzere birçok boyutta açığa çıkar. İlk olarak M.Ö. 13.500’e ait olan İspanya’daki Altamira mağarasının duvarında bulunan bizon resminde renkle karşılaşırız (Gegenfurtner, 2005:37). Çevremizdeki tüm nesneler bir renkle ortaya çıkar. Nesne ile rengi arasında yapısal bir bağ vardır. Nesnenin rengi, görsel algı olarak içinde bulunduğu mekânın ışıklılığına göre değişse de nesnenin renginin yapısal özelliği değişmez. Bu renklendirme de ise kimyasal boyaların sentezine kadar doğal boyarmadde kaynakları ve inorganik pigment ile yapılmıştır. İ.Ö. 5000’lerde dokumanın bulunmasıyla, dokunan kumaşların boyanması isteği ortaya çıkmış, büyük olasılıkla bu amaçla pigmentler denenmiş fakat elyaf yüzeyine mekanik olarak tutunan pigmentler sürtünme ve yıkama ile kolaylıkla çıktığından başarılı olunamamıştır. Bitkilerdeki boyarmaddelerin kullanımı Tunç Çağı başlarında ortaya çıkmıştır. Bu dönemden başlayarak 300 civarında bitkisel ve hayvansal doğal boyarmadde kullanılmıştır. Başlangıçta renkli çiçeklerden su ile ekstrakte edilen boyarmaddelerin elyafa aktarıldığı düşünülmektedir. Ancak bu tür doğrudan boyarmaddeler yıkamaya ve gün ışığına karşı dayanaksızdırlar. İ.Ö. 3000’lere ait Çin kaynağında doğal boyalardan söz edildiği, buna dayanarak boyacılıkla ilgili bilgilerin eski tarihlerde doğuda geliştirilmiş olduğu kabul edilmektedir (Öztürk, 1997:91). İ.Ö. 2000 yıl önce Çinlilerin, İndigo ve Çin Yeşili denilen özel boyalarla ipek dokumaları boyadıkları, Mordanlı boyamanın bir rastlantı sonucu bulunduğu, İ.Ö. 4000-‐3500 yıllarında Hindistan ve Mezopotamya’da ortaya çıktığı sanılmaktadır (Dölen, 1992:86).
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|