Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 16
 İndirme 6
Mahmûd Kefevî’nin “Ketâibu A’lâmi’l Ahyâr”ında Tasavvuf- Fıkıh İlişkisi
2019
Dergi:  
Bozok Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Yazar:  
Özet:

16. yüzyıl Osmanlı Dönemi’nde Sinop’ta yaşayan Mahmûd b. Süleymân el-Kefevî (ö. 990/1582), Kadızâde Ahmed Şemseddin,  Abdurrahman Efendî ve Muhammed Abdulvahab’dan ilim tahsil etmiş ve tasavvufî terbiyesini Kadirî tarikatında tamamlamıştır. Molla Gürani Medresesi müderrisliği, Kefe’de kadılık ve emvâl müfettişliği gibi görevlerde bulunmuş, Şeyhülislam Kadızâde Ahmed Efendi’nin döneminde Gelibolu Kadılığı’ndan azledilerek İstanbul’a dönmüştür. İctihad ve taklid ehlini birbirinden ayıramayanlara rehber olmak amacıyla Ketâibü a’lâmi’l-ahyâr isimli eserini kaleme almıştır. Kefevî, eserinde, yaygın kullanılan “tabakât” şeklindeki isimlendirme yerine “ketîbe”yi tercih etmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v.), sahabe, tabiûn ve müctehid imamlardan sonra Hanefî fukahâsının biyografilerini 22 ketîbe olarak ele almıştır. Eserde, fukahânın tanıtıldığı her bir kitapçığın sonunda o kitapçığın “kalbi” olarak  dönemin sûfîlerine yer verilmiştir.  Kefevî’nin bu tertibi, fıkıh ve tasavvuf ilmi arasında birbirini tamamlayan bir bağ olduğunu düşünmesinden hareketledir. O, fıkıh ilmini öğrenen kişinin  züht ve hikmet ilmine de yönelmesini, yoksa kalbinin katılaşıp, ahlâkının kötüleşeceğini ve Allah’tan uzaklaşılacağını nakleder. Bu iki ilim arasındaki uzlaşının,  İslâm tarihinde zaman zaman yükselen fukahâ ve mutasavvıflar arasındaki gerilimi çözmeyi hedeflediği de söylenebilir. Eserde, insanın dünya ve âhiret mutluluğunu elde etmesinde rehberlik etmeyi amaçlayan her iki ilimden biri olmadan, diğerinin eksik ve maksadından uzak olacağı vurgulanmıştır. Ketâib, insanlar arasındaki gerilimin, ilimlerin hakikatinden uzaklaşılıp taklide yönelme nedeniyle olduğunu ortaya koyması yönüyle de önem taşımaktadır. Bu çalışmada Kefevî’nin, Ketâibü a‘lâmi’l-ahyâr isimli eserinden hareketle sufi ve fakihlerin karşılıklı ilişkileri ele alınacaktır. İslâmî ilimlerin oluşum dönemini incelemek, sonraki dönemlerdeki ilişkileri sağlıklı bir şekilde değerlendirmeye katkı sağlayacağı için oluşum dönemi incelenmiş ve bunun için de konu, bahsi geçen eserin ilk beş ketîbesi çerçevesinde ele alınmıştır. 

Anahtar Kelimeler:

2019
Yazar:  
Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler






Bozok Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi

Alan :   İlahiyat

Dergi Türü :   Ulusal

Metrikler
Makale : 295
Atıf : 396
2023 Impact/Etki : 0.16
Bozok Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi