Öz Kur’an-ı Kerim’in yeryüzüne indiriliş hedeflerinden biri de şüphesiz insan neslini kalben, ruhen, aklen, bedenen, ahlak ve davranış itibarıyla eğitip terbiye etmektir. Bu eğitim sayesinde İslam ve öğretileri bütün beşeriyete ulaştırılmış olur. Böylece insan, Kur’an’ın hedeflemiş olduğu yüce ahlakla donanmış, insan-ı kâmil yolunda beşeriyet için canlı bir örnek olmuş olur. Bu insan-ı kâmil, Kur’an’ın öğretileri sayesinde Allah’ın yeryüzünü sevk ve idare etmesi için gönderdiği halifesi konumuna gelir ve kâinat onun emrine musahhar kılınır. İnsan, Kur’an’ın öğretileri sayesinde kazanmış olduğu yüce ahlaki ilkeler vasıtasıyla Allah ve dinin düşmanlarıyla mücadele eden, zillete, nefsani isteklere boyun eğmeyen onurlu bir kişilik kazanır. Böylece gerek dünya gerekse ahiret yolunda Allah’ın kendisine vadettiği muzafferiyet yolunda hayatını mutmain bir şekilde idame ettirir. Kur’an-ı Kerim’in ilk muhatabı olan ve onun rahle-i tedrisatından geçen sahabe, Allah tarafından daima murakabe edildiklerini, ağızlarından çıkan her kelimenin işitildiğini, her eyleminden Allah’ın haberdar olduğunu ve hatta gönüllerinde gizlenenlerin dahi bilindiğini eğer herhangi bir şeyi gizleyecek olurlarsa vahiy yoluyla bildirileceğini ve böylece gizli şeylerin ifşa edileceğini, hakkında bilgi sahibi olmadıkları hususun çözüme kavuşacağını yakinen bilen ve Kur’an’ın ilkeleri dışına çıkmayan şahsiyetlerdi. Bu çalışmamızda biz Kur’an’da belirtilen yasak fiillerden kaçınan, tövbesi kabul olan, Peygamber ümmetine örnek güzide insanlardan/onun sahabesinden Ebû Bekir’in hayatından bir kesit sunmak istedik. Umulur ki bu sayede Kur’an’ın ilk muhatapları olan sahabe-i kiramın hayatlarından istifade eder, Kur’an’a yönelir, hem dünya hem de ahiret mutluluğuna erenlerden oluruz.
Alan : İlahiyat
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|