Antik Çağ Dönemi‟nden neredeyse Yeni Çağ‟ın sonlarına kadar “sanat” ile “zanaat” kavramları birbirinden ayrı düşünülmezken “güzel sanatlar” teriminin ortaya çıkmasıyla birlikte sanat kavramı teknik nesne ve süreçlerden farklı görülmeye başlanmıştır. Tarihsel süreçte özellikle sanat kavramına çok farklı anlamların yüklenmesi, çeşitli sanat akımlarının doğmasını sağlarken, bu durum aynı zamanda neyin sanat olup neyin olmadığı tartışmalarının da günümüze gelmesini sağlamıştır. Bu çerçevede çalışmada antik çağda sanat ve zanaat kavramlarının birlikte yorumlanmasının, endüstri çağında sanat kavramının zanaatten ayrı düşünülmeye başlanmasının, teknoloji çağında sanatın âdeta geri dönüşüm misali teknikle / metayla yeniden iç içe geçmesinin yarattığı dönüşüme ve reklâmın sanat ve zanaat yönüyle ilgili görüşlere yer verilmiştir. Çalışmada öncelikle tarihsel bir gelişim süreci izlenerek sanatın ve zanaatın ne olduğu, sonra reklâmın sanat mı zanaat mı olduğu soruları sorularak yanıtlar aranmaya çalışılmıştır. Sanatın ahlâki, psikolojik ya da sosyolojik amaçlarının olması gerektiği konusundaki görüşlerin, zamanla sanatta sanatçının özgür bırakılması ya da sanatın kendisine karşı koymanın da bir sanat olduğu gibi değişimlere uğradığı bulgularına erişilmiş, sanatın amacından ve özelliklerinden ayrı, üretim-tüketim döngüsüne hizmet eden reklâmın, sanatı bir araç olarak kullanıp dönüşüme uğrattığı ve dolayısıyla bir sanat olmadığı sonucuna varılmıştır.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|