Cahiliye döneminde, aralarında baba tarafından kan bağı bulunan akrabanın oluşturduğu topluluğa “asabe” denirken, bu topluluğun bütün fertlerini birbirine bağlayan ve herhangi bir dış tehlikeye karşı koymak veya saldırmak söz konusu olduğunda bütün topluluk üyelerinin harekete geçmesini sağlayan birlik ve dayanışma ruhuna da “asabiyet” denilmekteydi. Istılah anlamından farklı olarak İbn Haldun'un terminolojisinde “asabiyet”, anahtar bir kavram olup anlam çerçevesi ancak Mukaddime adlı eserinin bütününden tespit edilebilmektedir. Bu doğrultuda Hâriciler’de, “asabiyet”in anlam kapsamında bulunan birtakım unsurları hatırlatacak nitelikte yapısal ve zihniyet özellikleri bulunduğu görülmektedir. Bu çalışmada, İbn Haldun'un asabiyet teorisinin, Hârici yapı ve düşüncesi üzerinde lokal yansımalarına dair birtakım tespit ve değerlendirmeler ortaya konmaya çalışılmıştır.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|