İnsanoğlu yapısı gereği sosyal bir varlık olduğu için belirli bir zümre içerisinde doğar, büyür ve gelişir. İçerisinde olduğu yapı kişinin dünya görüşü, inanışı, kültürü, manevi dünyası gibi insanı tamamlayan birçok öge üzerinde etkili olur. Ulusal bir kimliğin de ortaya çıkmasına vesile olan bu yapı sayesinde dünyada varlığının bir amacı olur. Bu kimlik çerçevesinde hayatını idame ettirir ve yaşadığı hayatın çıktıları neticesinde ortaya çıkan değerleri sonraki nesillere aktarır. Dünya üzerinde belirli bir kültürel, ahlaki ve manevi bir miras etrafında yaşayarak öz benliğini oluşturur. Kırım yarımadasında dünyaya gelen Cengiz Dağcı bu birikimlerin sonucu olarak içinden çıkmış olduğu Kırım Türklerinin kültürel birikimlerini en iyi aktaran ve eserlerini Türkiye Türkçesi ile veren bir yazardır. Dönem içerisinde sistematik bir şekilde uygulanan olumsuz durumları eserlerinin merkez noktasına yerleştiren yazar, kendi milletinin sesi olur. Sanatkâr ın kaleme almış olduğu “Onlar da İnsandı” eserinde Kırım Türklerine dair birçok özelliği aktaran yazar, bunların yanı sıra dönemin toplumsal, ahlaki, manevi ve siyasi yapısını da gözler önüne sunar. Her milletin kendi değerleri çerçevesinde yaşama hakkını savunan yazar, insancıl bir şekilde her insanın kendisi için değer teşkil eden elementlerle tamamlandığını savunur. Kendi değer ve inançlarına yapılan her türlü saldırıya da kaleminin tüm keskinliğiyle cevap verir. Kırım Türklerinin vatan topraklarında sistematik bir şekilde kötü muameleye maruz kalışını ve insanların vatanlarından koparılma serüvenini anlattığı eserinde Sovyetler Birliği Rusya’sının uyguladığı yaptırımlar neticesinde Kırımlı Türklerin zihinlerinde Ruslaşmanın nasıl bir olumsuzlaşma sürecini yaşadığını irdelemek çalışmamızın özünü oluşturmaktadır.
Because the human being is a social creature, he is born, grows and develops within a particular gathering. The structure in it affects many objects that complete the human world, such as the worldview of the person, his faith, his culture, his spiritual world. Through this structure, which is also an opportunity for a national identity to appear, it becomes a purpose of its existence in the world. In the framework of this identity, he lives his life and transfers the values arising from the outcome of the life he lives to the next generations. It creates self by living around a specific cultural, moral and spiritual heritage on the earth. Cengiz Dağcı, who was born in the Crimean peninsula, is a writer who best translates the cultural accumulations of the Crimean Turks and gives his works with the Turkish. The writer who places the negative situations systematically applied during the period at the center of his works becomes the voice of his own nation. In his work "They were also humans" the writer translates many characteristics of the Crimean Turks, as well as the social, moral, spiritual and political structure of the time. The writer, who defends the right of each nation to live in the framework of its values, defends that it is humanly completed with the elements that constitute value for itself. He responds to any attack on his own values and beliefs with all the sharpness of his pen. In his work, which tells us about the systematic abuse of the Crimean Turks in their hometown and the dissociation of the people from their hometown, the Soviet Union is the basis of our efforts to explore what a process of negativization of Rustigation is experienced in the minds of the Crimean Turks as a result of the sanctions imposed by Russia.
Alan : Filoloji
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|