AMAÇ: Sifiliz semptomatik ve asemptomatik evreleri ile yıllarca süren, kronikleşme eğilimi ile birlikte sistemik özellik gösteren enfeksiyöz bir hastalıktır. Bu çalışmada; klinik sifiliz şüpheli, kan donörü ve ameliyat öncesi tarama testi yaptırmak amacıyla İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Seroloji/ELISA laboratuarına başvuran olguların serumlarında yapılan RPR ve TPHA test sonuçlarının dağılımı ve bu sonuçların demografik verirlerle ilişkisinin retrospektif olarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır. YÖNTEMLER: Klinik olarak sifiliz şüpheli 1.366 olgu ile kan donörü olan veya ameliyat öncesi tarama testi yapılan 68.704 olgu çalışmaya alınmıştır. Bu olguların yaşları 0-82 arasında olup, yaş ortalamaları 47 olarak saptanmıştır. Klinik yada latent sifilizin in vitro serolojik tanısına yönelik olarak nontreponemal yöntemlerden RPR, treponemal yöntemlerden TPHA testleri kullanılmıştır. TPHA testinde 1/80 ve üzeri dilüsyonda saptanan pozitiflik anlamlı olarak değerlendirilmiştir. BULGULAR: Klinik sifiliz şüpheli 1.366 olgunun 56 (% 4,09)’sında RPR testi pozitif, TPHA testi negatif; 72 (% 5,27)’sinde RPR testi negatif, TPHA testi pozitif; 243 (% 17,78)’ünde hem RPR hem de TPHA testi pozitif bulunmuştur. Kan donörü ve ameliyat öncesi tarama test istemi yapılan 68.704 olgunun 276 (% 0,4)’sında RPR testi pozitif olarak belirlenmiştir. Doğrulama amacıyla yapılan TPHA testi ile bu grubun 229 (% 0,3)’unun pozitif olduğu saptanmıştır. Cinsiyet, yaş grupları ve yıllara göre saptanan pozitifliklerde istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır. SONUÇ: Sonuçlarımız doğrultusunda sifiliz enfeksiyonunun artışı, riskli cinsel yaşam eğiliminin giderek fazlalaştığını düşündürmekte ve cinsel temasla bulaşan hastalıklara karşı koruyucu önlemlerin kullanılmasının insan sağlığı için son derece önemli olduğunu bir kez daha vurgulamaktadır.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|