Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 59
 İndirme 24
Karaparanın Aklanması Sorunu: Bir Türkiye Perspektifi
2012
Dergi:  
Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Yazar:  
Özet:

Birçok suç için başlıca motivasyon kaynağıparadır. Çünkü bireyler, hatta ülkeler bile sahip olduklarıekonomik güce göre itibar görmektedirler. Soğuk savaşsonrasıoluşan barışçıl atmosferin de etkisiyle oluşan küreselleşme ve finansal liberalizasyon rüzgarı, ülkeler için askeri veya nüfusa dayalıgücün yerine ekonomik gücün ön plana çıkmasına yol açmıştır. Diğer bir ifadeyle, modern çağda para, güç için tek kriter haline gelmiştir. Paranın getirdiği güç, insan hayatının her kademesine sirayet etmiştir. Karaparanın aklanmasıülkelerin hukuki düzenlerine karşıbüyük bir tehlike unsuru olmakla birlikte hükümetlerin, finansal kuruluşların ve ekonomik hayatın bütünlüğü, güvenirliliği ve istikrarınıtehdit etmektedir. Hızla yaşanan küreselleşme süreci, finansal sektörde benimsenen liberal politikalar ve yüksek teknoloji ürünü telekomünikasyon araçlarının da etkisiyle hızla yaygınlaşan karaparanın aklanmasısuçu, günümüzde bütün dünya ülkelerini her zamankinden daha fazla tehdit etmektedir. Sınıraşan organize suç örgütleri başta uyuşturucu kaçakçılığı, insan ticareti ve göçmen kaçakçılığı, silah kaçakçılığıve tarihi eser kaçakçılığıolmak üzere iştigal ettikleri yasa dışıfaaliyetler üzerinden çok büyük karlar elde etmektedirler. Karaparanın aklanmasısuçu ile ilgili yürütülen soruşturmaların zorluğu ve karmaşıklığısadece gelişmekte olan ülkeler için değil, modern ve gelişmişülkeler için de son derece zor bir süreç olarak ortaya çıkmaktadır. Türkiye ise, karaparanın aklanmasına karşıyürütülen mücadeleyi zorlaştıran ve bu yönüyle ülkemizi diğer ülkelerden ayıran ekstra engellerle mücadele etmek zorundadır. Bu makalede ana hatlarıyla Türkiye’de kara paranın aklanmasıprobleminin ortaya çıkışve gelişim süreçleri ile ülkemizin karaparanın aklanmasıile mücadelede gerek ulusal, gerekse de uluslararasıalanda ortaya koyduğu girişimlerin incelenmesi hedeflenmektedir. Türkiye’de Karaparanın AklanmasıSuçunun Tarihi Gelişimi Yolsuzluk ve karaparanın aklanmasıgibi kavramlar yaklaşık son yirmi yıldır ülke gündeminde ciddi yer işgal etmeye başlamıştır. Ancak, Türkiye’de karaparanın aklanmasısuçunun sistematik bir şekilde işlenmeye başlanması1960’lıyıllara dayanmaktadır. Bu yıllarda karaparanın en büyük kaynağınıuyuşturucu kaçakçılığıoluştururken, 1990’lıyıllara geldiğimizde bu durum değişmeye başlamışve vergi kaçakçılığıen büyük karapara kaynağıhaline gelmiştir. 2000’li yılların ortalarında Türkiye ekonomisinin yaklaşık yarısının kayıt dışıolduğu tahmin edilmektedir. Vergi kaçakçılığıve uyuşturucu kaçakçılığıharicinde Türkiye’de kara paranın kaynağınıoluşturan başlıca suç türleri insan ticareti ve göçmen kaçakçılığı, tarihi eser kaçakçılığıve silah kaçakçılığıolarak ifade edilmektedir. Türkiye’de Karapara ile Mücadelede UluslararasıGirişimler Son yirmi yıl içerisinde Türkiye, karapara ile mücadele alanında yürütülen hemen hemen bütün uluslararasıgirişimler içerisinde aktif bir şekilde yer almıştır. Bu girişimlerin sonucu olarak ülkemiz şu an sınıraşan suçlarla mücadelede çok taraflıişbirliğini öngören birçok uluslararasıanlaşmaya taraf olmuştur. Özellikle karapara ile mücadele alanında Türkiye 1991 yılından itibaren Mali Eylem Görev Gücü’nün FATF üyesidir. Bu üyelik sürecinde Türkiye finansal sektörde hayata geçirdiği düzenlemelerle FATF tavsiye kararlarının büyük çoğunluğunu yerine getirmiştir. Türkiye ayrıca 1998 yılından itibaren karapara ile mücadelede önemli bir küresel aktör olan Egmont Grubu’nun üyesidir. Türkiye’de Karapara ile Mücadelede Yasal Mevzuatın Gelişimi Karaparanın aklanmasısuçu, Türkiye’de ilk defa 1996 yılında yürürlüğe giren “4208 SayılıKaraparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanun” ile bağımsız bir suç türü olarak tanınmıştır. Bu manada söz konusu kanun, Türkiye’nin karapara ile mücadelesinde önemli bir köşe taşıolarak kabul edilmektedir. 4208 SayılıKanun’un Türkiye’de karapara ile mücadeleye sağladığıen büyük katkıMali SuçlarıAraştırma Kurulu’nun MASAK kurulmasıolmuştur. Ülkemizin Mali İstihbarat Birimi FIU olarak görev yapan MASAK, karapara ile mücadele alanında veri toplama, analiz ve değerlendirme, denetim, inceleme, koordinasyon ve politika belirleme ve mevzuat geliştirme fonksiyonlarınıicra etmektedir. 4208 SayılıKanun her ne kadar Türkiye’nin karapara ile mücadelesine büyük katkıyapmışolsa da zamanla kanunun birçok açıdan eksikliklerinin bulunduğu ve mücadelede yetersiz kaldığıgörülmüştür. Bu doğrultuda daha etkin bir mücadele için yeni bir kanun arayışlarıhız kazanmıştır. 2006 yılının Ekim ayında yürürlüğe giren “5549 SayılıSuç Gelirlerinin AklanmasıHakkında Kanun” ile 4208 SayılıKanun’da yer alan eksikliklerin giderilmesi ve karaparanın aklanmasısuçuna karşıdaha etkin bir mücadelenin yürütülmesi hedeflenmiştir. Bu kanun ile 4208 SayılıKanun’un kontrollü teslimat hükümleri hariç bütün hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır. Kanunda ayrıca MASAK’ın görev ve yetkileri yeniden tanımlanmıştır. 5549 SayılıKanun uluslararasıçevrelerde takdirle karşılanmışve Avrupa Birliği Türkiye ilerleme raporlarında genişyer bulmuştur. Türkiye’nin Karapara ile MücadelesiniOlumsuz Yönde Etkileyen Faktörler Türkiye’de karaparanın önemli bir bölümünü uyuşturucu kaçakçılığından elde edilen suç gelirleri oluşturmaktadır. Bu doğrultuda Türkiye’de karaparaya karşıetkin bir mücadelenin yürütülebilmesi için uyuşturucu kaçakçılığının önüne geçilmesi gerekmektedir. Ancak, Asya ve Avrupa kıtalarıarasında bir köprü pozisyonunda bulunan ülkemizin coğrafi konumu, sınıraşan organize suç gruplarıiçin son derece elverişli bir zemin oluşturmaktadır. Afganistan’da üretilen eroinin en büyük tüketici pazar konumunda olan Avrupa ülkelerine yapılan kaçakçılığında Türkiye, önemli bir transit ülke konumundadır ve bu kaçakçılıktan olumsuz bir şekilde etkilenmektedir. Benzer durum göçmen kaçakçılığıve insan ticareti için de geçerlidir. Türkiye’de karaparanın diğer bir büyük kaynağınıda vergi kaçakçılığıoluşturmaktadır. Hatta 1990’lıyıllardan sonra vergi kaçakçılığından elde edilen yasa dışıgelirlerin uyuşturucu kaçakçılığından elde edilen suç gelirlerinin çok üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. 2000’li yılların başlarında ekonomisinin yaklaşık yarısının kayıt dışıolduğu tahmin edilen Türkiye, söz konusu kayıt dışıekonomiyi kayıt altına almak için son yıllarda büyük çaba sarf etmektedir. Kayıt dışılığın bu kadar büyük olduğu bir ekonomide vergi kaçakçılığıile mücadele oldukça zorlaşmaktadır. Bu nedenle, Türkiye’de karaparaya karşıetkin bir mücadele yürütülmesinde vergi kaçakçılığının önlenmesi büyük önem taşımaktadır. Sadece Türkiye için değil, dünya genelinde karapara ile mücadeleyi zorlaştıran en büyük faktörlerden birisi kıyıbankacılığı offshore banking sistemidir. Genellikle vergi cenneti ülkeler tax-heaven countries olarak adlandırılan ülkelerde faaliyet gösteren offshore bankalarınormal bankaların tabi olduğu birçok zorunluluktan muaf tutulmaktadırlar. Bu bankaların en büyük çekiciliği, işlemlerini büyük bir gizlilik içerisinde yürütmesidir. Bu sistem karapara aklayan suç gruplarıiçin büyük fırsatlar sunmaktadır. Sınıraşan suç örgütlerinin yasa dışıfaaliyetlerinden elde ettikleri büyük gelirleri saklamak amacıyla son yıllarda artan bir şekilde offshore merkezlerini kullanılmaya başlamaları, yürütülen karapara soruşturmalarınıoldukça zorlaştırmıştır. Offshore merkezlerinin uluslararasımüşterilerine kendilerine ait finansal bilgilerin gizliliğini garanti ederek ülkelerinde yürütülen soruşturmalara karşıkoruma sağladığıbilinmektedir. Sonuç Karapara soruşturmalarında yaşanan en büyük engel, bir suç ile yasal görünümlü bir ekonomik aktivitenin iç içe geçmişolmasıdır. Bu nedenle, karapara ile mücadelede yüzde yüz başarının sağlanamayacağıartık kabul edilmektedir. Karaparanın aklanmasısadece az gelişmişya da gelişmekte olan ülkelerin değil, gelişmişülkelerin de büyük bir sorunudur. Türkiye ise, diğer birçok ülkeden farklıolarak, karapara ile mücadelesinde bir takım olumsuz faktörlerin üstesinden gelmek zorundadır. Bütün zorluklara rağmen güçlü ve istikrarlıbir ekonomik büyüme için Türkiye karapara ile mücadelesini kararlılıkla sürdürmelidir.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler




Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi

Alan :   Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Ulusal

Metrikler
Makale : 1.308
Atıf : 12.598
2023 Impact/Etki : 0.3
Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi