Özkent Kırgızistan’ın güneybatısında Özbekistan sınırına yakın bir bölgede Karederya’nın sağ tarafında yer almaktadır. Günümüz Kırgız Türkçesi’nde Özgön, Uzgen olarak yaşayan şehrin adı İslam tarihi kaynaklarında Yüzkent, veya Özcent şeklinde geçmektedir. Özkent’in içinde bulunduğu Fergana havzası tarihin ilk dönemlerinden itibaren Türkistan coğrafyasının en önemli bölgelerinden biri olmuştur. Konumuz açısından baktığımızda İslam coğrafyacısı İdrisî, Özkent’in büyük ve mâmur bir şehir olduğunu, Türklerin ticaret yeri sayıldığını, surlarla çevrili olup dört kapısının, çarşı ve camisinin bulunduğunu belirtir. Yâkût el-Hamevî ise Özkent’i Fergana bölgesinin dârülharbe en yakın sınır şehri olduğunu, bir kalesi ve birçok kapısı olan şehrin surlarla çevrili, akarsuları ve bahçeleri bol bir şehir olduğundan bahseder. Kaynaklara göre Özkent, 1046-47’de Batı Karahanlı Devleti’nin ilk başkenti olmuştur. Şehirde XII-XIV. Yüzyıllara ait pek çok mezar taşlarından ve bazı binalardan bahsedilse de biz bildirimizde günümüze de ulaşmış Özkent Türbeleri olarak bilinen birbirine bitişik olarak inşa edilmiş üç türbe ile Özkent Minaresi’nden bahsedeceğiz ve bunların Türk İslam sanatı ve mimarisindeki önemlerini ortaya koymaya çalışacağız. Özkent Türbeleri, Özkent (Uzgen) şehir meydanının güney doğu köşesinde yer almaktadır. Orta Türbe 1012-1013, Kuzey Türbe 1152 ve Güney Türbe 1187 yılında inşa edilmiştir. Orta Türbe, Nasır bin Ali ve Kuzey Türbe, Celaleddin Hüseyin için yaptırılmıştır. Türbeler, Karahanlılar döneminin taç kapılı türbeleri arasında yer alırlar ve plan açısından benzerlik gösterirler. Her üçü de kare planlı ve kubbeli yapılardır. Kubbelerine geçişlerde tromp kullanılmıştır. Köşeleri yuvarlatılmış silindir bölümler cephelerini sınırlandırır. Özkent Türbeleri süslemeleri bakımından oldukça önemli ve dikkat çekicidir. Türbelerin iç ve dışları da tezyin edilmiş olmakla birlikte, ön cephelerindeki tezyini unsurlar daha ağır basmaktadır. Türbelerin süsleme programında bitkisel motifler de kullanılmakla birlikte, geometrik motifler daha geniş yer tutar. Süslemelerde daha ziyade alçı ve tuğla kullanılmıştır. Ancak, Kuzey türbede alçı ve tuğlanın yanında çini malzeme de rastlanılmaktadır. Bu türbedeki çini, portal alınlığının ortasında kemerin en sivri noktasının üstünde küçük bir parçadan ibarettir. Güney türbe, süslemeleri bakımından gelişmiş bir örnektir. Türbenin taç kapısı ve sırsız terrakota üzerine yazılmış yazıları, aynı usulle yapılmış terrakota süsleme plakaları yeni bir uygulamanın önemli bir örneğini oluşturur. Türbelerin bu süslemeleri bildirimizde önemli bir yer tutacaktır. Ayrıca yine bildirimizde Özkent Minaresi ve süslemeleri de detaylı bir şekilde değerlendirilecektir.
Alan : İlahiyat
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|