Toplumda ve belirli meslek gruplarında Coronavirus Hastalığı 2019 (COVID-19) pandemisi ile ilgili artan kaygı birçok yazar tarafından bildirilmiş, kaygının genel özelliklerini değerlendiren araçlar uygulanmıştır. COVID-19 ile ilgili endişe veya korkunun değerlendirilmesi için özel olarak tasarlanmış araçlar da geliştirilmiştir. Bununla birlikte, hiçbir çalışmanın pandemi ile ilgili gelecek kaygısını değerlendirmediği tespit edilmiştir. Bu kavram, 20. yüzyılın sonunda Zaleski tarafından, daha uzak kişisel gelecekte meydana gelebilecek olumsuz değişikliklerle ilgili endişe, korku, endişe ve endişe durumu olarak tanımlanmıştır.
Bu çalışmanın amacı, salgın durumunun başlamasından sonra Türkiye’de uzaktan öğrenim gören lise öğrencilerinde COVID-19 pandemisi ile ilgili gelecek kaygısının düzeyini ve belirleyicilerini ortaya koymak için bir analiz yapılmasıdır. Bununla birlikte araştırma, COVID-19 salgını sırasında eğitimlerini uzaktan sürdürmek durumunda kalan öğrencilerin mevcut sağlık okuryazarlığı düzeyleri ile korona virüs anksiyetesinin yaygınlığını değerlendirmeyi, anksiyeteyi artıran potansiyel risk ve koruyucu faktörleri belirlemeyi amaçlamıştır.
Çalışmanın evrenini İstanbul’da yer alan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı liselerde kayıtlı öğrenciler oluşturmaktadır. Tanımlayıcı, kesitsel ve ilişki arayıcı desende planlanan çalışma pandemi koşulları nedeniyle online olarak yapılan anketlerde Büyükçekmece Milli Eğitim Müdürlüğü kapsamında olan liselerde örneklem seçimi yapılmaksızın öğrencilerin tamamına ulaşılmaya çalışılmıştır. Toplamda 2944 öğrenci çalışmada yer almıştır. Araştırma veri toplama aracı üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde araştırmacılar tarafından hazırlanan katılımcıların sosyo-demografik bilgilerini tespit edebilmek için sosyo-demografik bilgi formu, ikinci bölümde ise Aras ve Temel Bayık (2017) tarafından uyarlanan Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği (SOY), üçüncü bölümde ise Biçer vd., (2020) tarafından uyarlaması yapılan KoronavirüsAnksiyete Ölçeği (KAÖ) kısa formu kullanılmıştır.
Elde edilen verilerin analizinde SPSS 25 ve eklenti paketi AMOS istatistik yazılımları kullanılmıştır. Araştırmada kullanılan ölçeklerin geçerliliğinde doğrulayıcı faktör analizi, güvenilirliğin hesaplanmasında ise Cronbach Alpha değerlerine bakılmıştır. Gruplar arasındaki farklılığın tespitinde Independent Samples T-testi ve One-Way ANOVA testi kullanılmıştır. Ayrıca değişkenler arasındaki ilişkinin belirlenmesinde korelasyon ve etkiyi belirlemek için regresyon analizleri kullanılmıştır. Çalışmanın önemli çıktılarından biri sağlık okuryazarlığı düzeyinin korona virüs anksiyete düzeyini etkilediğini gösteren sonuçtur. Negatif yönlü anlamlı ilişki, sağlık okuryazarlığı düzeyi artarken anksiyete düzeyinin azalması olarak belirlenmiştir.
Toplumda ve belirli meslek gruplarında Coronavirus Hastalığı 2019 (COVID-19) pandemisi ile ilgili artan kaygı birçok yazar tarafından bildirilmiş, kaygının genel özelliklerini değerlendiren araçlar uygulanmıştır. COVID-19 ile ilgili endişe veya korkunun değerlendirilmesi için özel olarak tasarlanmış araçlar da geliştirilmiştir. Bununla birlikte, hiçbir çalışmanın pandemi ile ilgili gelecek kaygısını değerlendirmediği tespit edilmiştir. Bu kavram, 20. yüzyılın sonunda Zaleski tarafından, daha uzak kişisel gelecekte meydana gelebilecek olumsuz değişikliklerle ilgili endişe, korku, endişe ve endişe durumu olarak tanımlanmıştır.
Bu çalışmanın amacı, salgın durumunun başlamasından sonra Türkiye’de uzaktan öğrenim gören lise öğrencilerinde COVID-19 pandemisi ile ilgili gelecek kaygısının düzeyini ve belirleyicilerini ortaya koymak için bir analiz yapılmasıdır. Bununla birlikte araştırma, COVID-19 salgını sırasında eğitimlerini uzaktan sürdürmek durumunda kalan öğrencilerin mevcut sağlık okuryazarlığı düzeyleri ile korona virüs anksiyetesinin yaygınlığını değerlendirmeyi, anksiyeteyi artıran potansiyel risk ve koruyucu faktörleri belirlemeyi amaçlamıştır.
Çalışmanın evrenini İstanbul’da yer alan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı liselerde kayıtlı öğrenciler oluşturmaktadır. Tanımlayıcı, kesitsel ve ilişki arayıcı desende planlanan çalışma pandemi koşulları nedeniyle online olarak yapılan anketlerde Büyükçekmece Milli Eğitim Müdürlüğü kapsamında olan liselerde örneklem seçimi yapılmaksızın öğrencilerin tamamına ulaşılmaya çalışılmıştır. Toplamda 2944 öğrenci çalışmada yer almıştır. Araştırma veri toplama aracı üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde araştırmacılar tarafından hazırlanan katılımcıların sosyo-demografik bilgilerini tespit edebilmek için sosyo-demografik bilgi formu, ikinci bölümde ise Aras ve Temel Bayık (2017) tarafından uyarlanan Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği (SOY), üçüncü bölümde ise Biçer vd., (2020) tarafından uyarlaması yapılan KoronavirüsAnksiyete Ölçeği (KAÖ) kısa formu kullanılmıştır.
Elde edilen verilerin analizinde SPSS 25 ve eklenti paketi AMOS istatistik yazılımları kullanılmıştır. Araştırmada kullanılan ölçeklerin geçerliliğinde doğrulayıcı faktör analizi, güvenilirliğin hesaplanmasında ise Cronbach Alpha değerlerine bakılmıştır. Gruplar arasındaki farklılığın tespitinde Independent Samples T-testi ve One-Way ANOVA testi kullanılmıştır. Ayrıca değişkenler arasındaki ilişkinin belirlenmesinde korelasyon ve etkiyi belirlemek için regresyon analizleri kullanılmıştır. Çalışmanın önemli çıktılarından biri sağlık okuryazarlığı düzeyinin korona virüs anksiyete düzeyini etkilediğini gösteren sonuçtur. Negatif yönlü anlamlı ilişki, sağlık okuryazarlığı düzeyi artarken anksiyete düzeyinin azalması olarak belirlenmiştir.
The increasing concern about the 2019 Coronavirus Disease (COVID-19) pandemic in society and in certain professional groups has been
The aim of this study is to conduct an analysis to reveal the level and determinants of future concerns about COVID-19 pandemic in high school students who are learning from a distance in Turkey after the start of the epidemic state. However, the study aimed at evaluating the prevalence of coronavirus anxiety with the existing levels of health literacy of students who were in the need to continue their training at a distance during the COVID-19 epidemic, identifying the potential risk and protective factors that increase anxiety.
The universe of study is formed by students registered in high schools associated with the Ministry of National Education located in Istanbul. Identifying, cutting and relationship-seeking design planned work pandemic conditions due to the online surveys were attempted to reach all students without the sample selection in high schools within the scope of the Grandçekmece National Education Directorate. A total of 2,944 students participated in the study. The research data collection tool consists of three sections. In the first part the researchers prepared the socio-demographic information form for the identification of the participants, in the second part the social-demographic information form was used, in the second part the Health Reading Measurement (SOY) adapted by Aras and Basic Bayik (2017) and in the third part the Coronavirus Anxiety Measurement (KAÖ) adapted by Biçer vd. (2020) was used.
In the analysis of the obtained data, SPSS 25 and the add-on package AMOS statistical software were used. The analysis of the validity of the scales used in the study, while the calculation of reliability, the Cronbach Alpha values were considered. The differences between the groups were identified using the Independent Samples T-test and the One-Way ANOVA test. Regression analyses have also been used to determine the correlation and effect in determining the relationship between the variables. One of the important outcomes of the study is the result that the level of health readiness affects the level of corona viral anxiety. Negative meaningful relationship is defined as a decrease in anxiety while the level of health readiness increases.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|