Pers imparatorluğu, erken dönem kralları (Büyük Kyros, Kambyses, I. Darius) ile birlikte muazzam bir yükseliş ve genişleme dönemine girmiştir. Askeri açından güçlü olan Persler, Avrupadan Asyaya, Mezopotamyadan Mısıra büyük bir dünya imparatorluğu haline gelmiştir. Ancak batı dünyası ile karşılaştığında işler istenildiği gibi iyi gitmemiştir. Özellikle Kserkses dönemindeki (MÖ. 480-79) Yunan savaşları, yıllar süren savaş hazırlıklarına rağmen, beklenmedik bir şekilde mağlubiyetle sonuçlanmıştır. Buna rağmen Pers imparatorluğu hâlâ etkin, nüfuz sahibi bir devletti. Ancak yüzyılın sonlarına doğru çıkan isyanlar, özellikle Genç Kyrosun isyanı, güçlü Pers algısını değiştirmeye başlamıştır. MÖ. 371de Thebai kralı Epaminondas ve Sparta arasındaki mücadele ise askeri tarihe -ileride Perslerin mağlup edilmesini de sağlayacak- yeni stratejiler kazandırmıştır. Makedon kralı II. Philippus da bu stratejileri öğrenmiş ve tatbik etmiştir. Perslere karşı bir savaş hazırlığında bulunan Philippusun ölümü üzerine bu plan ertelenmiştir. Babasının planlarını kaldığı yerden devam ettiren Büyük İskender, babasından öğrendiği taktik ve stratejileri geliştirerek Granikos, İssos ve Gaugamelada Persleri yenmiş ve Asyanın kralı olmuştur.
Field : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Journal Type : Uluslararası
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|