Özet:

Anne sütü ile beslenmenin, çocuklara yaşam içiniyi başlangıcı sağlaması, hastalıkların önlenmesinde kilit rol oynaması, bebek mortalite ve morbidite oranlarını azaltmasından dolayıüstün beslenme yöntemi olduğu belirtilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) çeşitli nedenlerle anne sütü alamayan bebeklerin formül mamalar yerine süt bankaları aracılığı ile sağlanan, başka bir annenin sütü ile beslenmesinin önemini vurgulamaktadır. Geçtiğimiz birkaç 10 yıllık süre içerisinde anne sütü alamayan bebeklere güvenli ve yararlı bir şekilde anne sütü sağlamak amacıyla donör annelerden alınan sütler anne sütü bankaları aracılığıyla verilmeye başlanmıştır. Süt bankalarının oluşumunda “wet-nurse” diye adlandırılan ve İslam kültüründe “sütanne” şeklinde yorumlanan bir kavram yer almaktadır. Anne Sütü Bankaları Birlikleri anne sütü bankalarını “spesifik tıbbi ihtiyaçları karşılamak amacıyla bağışlanan anne sütünü seçmek, toplamak, taramak, işlemek, depolamak ve dağıtmak amacıyla kurulmuş bir hizmet birimi” olarak tanımlamaktadır. Müslüman toplumlarda anne sütü bankacılığı genelde kabul görmeyen bir hizmettir. Ancak literatürde bazı Müslüman ülkelerde yapılan çalışmalarda dini gereklilikler ve kurallar yerine getirilerek donör anne sütünün kullanımı başarıyla sağlanmıştır. Türkiye’de anne sütü bankasının henüz bir şehirde kurulduğu ancak henüz faaliyete geçmediği görülmektedir. Bunda anne sütü bankacılığına yönelik olumsuz dini referansların ve önyargıların, etik kaygıların, konuya ilişkin bilgi eksikliğinin rolü vardır. Bazı Müslüman ülkelerde yapıldığı gibi dini gereklilikler ve kurallar yerine getirilerek Türkiye’de de anne sütü bankacılığı hizmeti verilebilir. Konu ile ilgili önyargı, yanlış inanış ve tutumların önlenmesi ve anne sütü bankalarının açılması yenidoğan sağlığının geliştirilmesi açısından önemlidir. Bu derleme ile sağlık çalışanlarının, onların aracılığı ile toplumun anne sütü bankasının yararları ve yenidoğan sağlığına katkıları konusunda bilgi eksikliğinin giderilmesi amaçlanmaktadır.

Anahtar Kelimeler: