Kemalist modernleşmenin temel dinamiklerinden biri kadın özgürleşmesidir. 1980’den sonra Türkiye’de feminizmin gelişmesiyle, Türk modernleşmesinin “kadın” karakteri sorgulanmaya başlanmıştır. Kadınlara haklarının bir lütuf olarak bahşedilmesi ya da kadınların mücadele ederek bu hakları kazanması tartışmanın ana eksenidir. Özellikle, “Türk Kadınlar Birliği” etrafında örgütlenen kadınların mücadelesi araştırma konusu edilmiş, aydınlanmacı modernleşmenin kadın özgürleşmesine çizdiği sınırlar sorgulanmıştır. Bu döneme kadar, Atatürk’e minnet dolu bir çizgide ilerleyen Kemalist kadınlar, 1980’den sonra Kemalist feministlere dönüşmüşler Cumhuriyeti ve laik düzeni korumakla kendilerini vazifelendirmişlerdir. Bu çalışma, erken Cumhuriyet döneminden 2000’lerin başına uzanan süreçte Kemalist kadın hareketinin karakterini incelemektedir. Çalışmada, Kemalist kadınların tutum ve davranışlarında yer alan süreklilik ve benzerliklerin altı çizilmekte, Kemalizm’in kadın hareketi ile nasıl ilişkilendiği ele alınmaktadır. Bu kapsamda çalışma, erken Cumhuriyet dönemi, kadın hareketinin suskunluk dönemi olan 1935-1980 dönemi ve farklılık feminizmlerinin açığa çıktığı 1990’lı yılları temel alarak Kemalist kadınların toplumsal hareketini incelemektedir.
One of the main dynamics of chemistry modernization is women’s liberation. After the 1980s, with the development of feminism in Turkey, the "woman" character of Turkish modernization has begun to be questioned. The main axis of the debate is that women are granted their rights as a charity or that women are winning these rights by fighting. In particular, the struggle of women organized around the "Turkish Women's Union" has been investigated, the limits of illuminating modernization to women's liberation have been questioned. Until this time, the Kemalist women, who were moving on a line of gratitude to Atatürk, after the 1980s became the Kemalist feminists; they have committed themselves to preserving the Republic and the secular order. This study examines the character of the Kemalist women’s movement in the process from the early Republic period to the 2000s. In the study, the six continuity and similarities in the attitudes and behaviors of chemistry women are drawn up, discussing how chemism is associated with the female movement. In this context, the study is based on the early Republic period, the period 1935-1980, the period of silence of the women’s movement, and the 1990s, when the feminism of diversity was revealed, the social movement of the Kemalist women.
Alan : Eğitim Bilimleri; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|