Uygulamada en çok kullanılan şirket değerleme yöntemleri, nakit akımları, temettü verimi, fiyat kazanç oranı ve net aktif değeri yöntemleridir. Bir şirket değerlenirken çeşitli varsayımlardan hareket edilmekte ve bu üç yöntem dışında birçok değerleme yöntemi bulunmaktadır. Ancak bu değerleme yöntemlerin tam olarak gerçeği yansıttığı söylenememektedir. Zira bir şirket değerlenirken nispeten değerlemesi kolay olan kantitatif varlıkların yanında, değeri bilinmeyen kalitatif varlıkların da olması değerlemenin subjektif ölçülerle yapılmasına neden olmaktadır. Ayrıca, şirket değerlemesinde genel kabul görmüş formüllerin olmaması, sübjektif değerleme yapılmasına neden olabilmekte, firma değerinin zamana ve mekana göre değişmesinin yanında, değerleme amaçlarının ve firmaların özelliklerinin birbirinden farklı olması değerlemeyi karmaşıklaştırmakta ve zorlaştırmaktadır. Bu durumun bir sonucu olarak da değerleme modelleri koşullara göre değişik sonuçlar verebilmektedir. Bu bağlamda, karar alma birimleri genel kabul görmüş şirket değerleme yöntemlerinden yaralanarak ve politik tercihlerini kullanarak alt ve üst sınırları içerisinde fiyatı belirlemektedirler. Ancak, değerleme yapılırken, maliyet, gelir ve piyasa yaklaşımlarının çeşitli bileşimlerinden oluşan değerleme yöntemlerinden, değerlemenin amacı ve kapsamına uygun ve güvenilir olanı firma değerlemesi için kullanılmalı, kullanılacak yöntemin seçiminde firmanın ve sektörün özelliği dikkate alınmalı, mümkün olduğunca fazla yöntemle değerleme yapılmalı ve en uç noktadaki fiyatlar elimine edilerek bir ortalama değerden hareket edilmelidir. Her yaklaşımın kendine özgü bazı sakıncaları bulunduğundan, bu şekilde, değişik yöntemlerin bir arada ele alınması suretiyle önemli sapmaların ortadan kaldırılması ve gerçeğe en yakın değerin tespit edilmesi gerekmektedir.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|