Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 33
 İndirme 10
SOSYAL DEĞİŞİMLER EVRİMİNDE DEĞİŞMEYENLER GERÇEĞİ VE AYTMATOV ESTETİĞİ-2
2019
Dergi:  
AKRA Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi
Yazar:  
Özet:

ÖZET Edebi eser örf, adet, gelenek ve göreneklerin (kültür ve medeniyet) tarih süreci içerisinde meydana getirmiş oldukları sözlü ve yazılı ürünleri yeniden ele alıp işleme, yerel ve yöresel tasvirlerle renklendirilmiş olana kendi rengini katma kelimeleri sıradanlıktan çıkararak yeni bir aydınlığa kavuşturma misyonunu üstlenmiştir. Bu yönüyle edebiyat/edebi eser, kurgusal dünyanın kurmaca kahramanlarına ait içselliğin öylesinelik atmosferinde derinlemesine analiz edildiği, anlatıcı tarafından kurmaca karakterlerin içsellikleri ve akılndan geçirdiklerinin en iyi bir biçimde dile getirildiği yegâne iletişim aracı ve diplomasi dilidir. Bir başka yönüyle de dışsallığı içselliğe dönüştüren ve bu dönüşümü kendi içtenliği içerisinde ifade eden kurgusal bir söyleyiş biçimidir. Aslında içsellik ifade-i meram noktasında siyasetin ta kendisidir. Kurgusal âlemin içine işlenmiş/gizlenmiş olan ideolojiyi olumlama/karşı koyma teknikleriyle biçimlenmiş olan edebi eserler genel itibariyle siyasal erkin karşısına özgün bir içsellik ve benlik ile çıkar ki sanatçı bunu yapmakla aslında kendi bakış açısı ve siyasetini ortaya koymuş olur. Bu durum aynı zamanda içselliğin/içtenliğin/ben’in ortaya konuluş yönüyle bir tür siyaset olduğunun da açık edilişidir. Her edebi eser yeni bir ben, yeni bir kimlik ve bu kimliğin dili bağlamında yeni bir içsellik arayışıdır. Bu içsellik toplum tarafından kabul görmüş, üzerinde söz birliği edilmiş, ortak dil, tarih ve ahlak sistemine entegre olmuş bir sıradanlık içermeyip derlediği doneleri analizlerle parçalayan veya özgün sentezlerle kendilik kalıbına oturtan bir “Özben” ruhudur. Ancak Burjuva toplumları ile tiranik rejim ortamlarında resmi ideolojinin baskısı dışsalın içsele dönüşümünü hızlandırırken içsel söylemin dışsal söyleme dönüşmesini zorlaştırır ve bu iki söylem arasında birtakım çelişkilerin ortaya çıkmasına neden olur. Yazar söz konusu çelişkiyi aşmaya yönelik ya kendi iç söylemine sansür uygular ya da söz çeperlerini kırarak bir başkaldırıya imza atar ki bu psikolojik baskı espri ve dil sürçmelerini de içine alan birtakım söylemsel patolojik formülasyonların ortaya çıkmasına yol açar. Bu formülasyonlar ise söz akışıyla ilintili olmak üzere yer yer motif ve sembollerle özdeşleşir. Aynı zamanda üslup ve estetiğin bir gereği olarak arketipsel imgelerle bir bütünlük sağlayarak söyleyişe farklı bir söz zenginliği/güzelliği ve ifade özgürlüğü kazandırmış olurlar. Bu özgün söz zenginliği, ifade özgürlüğü ve güzelliğini esas alan Aytmatov, anlatılarına bu zenginlik ve özgürlüğü katmak orijinalite ve kendilik kazandırmak amacıyla ait olduğu coğrafyanın milli-manevî dinamiklerine yönelmiştir. Milli hafızanın temel taşlarını oluşturan destan, legenda, efsane, masal, öykü ve türküleri kendine özgürlük ve özgünlük kaynağı olarak seçen yazar, bu kaynaklara ait geleneksel içselliği kendi içselliği ile sentezleyerek içsel romantizmi özgünleştirmiştir. Ayrıca yazar bu içsel romantizmi estetiğin görsel zenginliği ile mezcederek Kırgız-Türk kültür ve medeniyetini, sosyo-psikolojik duyuş ve anlayış biçimlerini evrensel bir boyuta yükseltmiştir. Kendi özgün içselini keşfetmiş olan yazar aynı zamanda kendi özgün dil ve söyleyişini de keşfetmiş olduğundan resmi dili kurgulayan hâkim iktidar (sistem ve tiranları) ile de hesaplaşma güç ve kudretini elde etmiştir.

Anahtar Kelimeler:

SOSYAL DEĞİŞİMLER EVRİMİNDE DEĞİŞMEYENLER GERÇEĞİ VE AYTMATOV ESTETİĞİ-2
2019
Yazar:  
Özet:

The literary work; the oral and written products which the traditions, traditions and traditions (cultures and civilizations) have formed in the history process are reconsidered and processed, adding its own colour to what has been colored with local and local images; the mission of bringing the words out of normality to a new light. In this regard, literature is the only means of communication and diplomacy in which the intrinsicity of the fictional world’s heroes is so deeply analyzed in the atmosphere, and in which the narrative expresses the intrinsicity of the fictional characters and their minds in the best way. In another way, it is a fictional form of speech that turns out externality into interiority and expresses this transformation in its own sincerity. In fact, interiority is politics itself at the point of expression. Literary works, which are shaped by the techniques of affirming/opposing the ideology that is processed/hidden in the fictional world, generally confront the political power with a unique interiority and self, and by doing this, the artist actually reveals his own point of view and politics. At the same time, this situation is also making it clear that there is a kind of politics in terms of revealing the interiority/sincerity/self. Every literary work is a search for a new self, a new identity and a new interiority in the context of the language of this identity. This intrinsicity is a "Ozben" spirit that is accepted by society, united on it, integrated into a common language, history and moral system, which does not contain nor divide the donations it collects by analysis or sits in its own pattern by original syntheses. But the pressure of the official ideology in the circles of the bourgeois societies and the tyrannical regime accelerates the transformation of the external into the internal, making it difficult for the internal speech to turn into the external speech, causing a number of contradictions between these two speech. The writer either applies censorship to his own inner speech to overcome the contradiction, or signs a rebellion by breaking his speeches that this psychological pressure leads to the appearance of a number of speeches pathological formulations including jokes and speeches. These formulations, on the other hand, are sometimes identified with motifs and symbols, related to the flow of words. At the same time, as a requirement of style and aesthetics, they provide a different richness/beauty of speech and freedom of expression by providing an integrity with archetypal images. Based on this original richness of words, freedom of expression and beauty, Aytmatov aims to add this richness and freedom to his narratives; It has turned to the national-spiritual dynamics of the geography it belongs to in order to give it originality and identity. Choosing epics, legends, legends, fairy tales, stories and ballads, which are the cornerstones of national memory, as sources of freedom and originality, the author has synthesized the traditional interiority of these sources with his own interiority and made the interior romanticism unique. In addition, the author has raised this inner romanticism with the visual wealth of aesthetics, elevating Kyrgyz-Turkish culture and civilization, socio-psychological sensation and understanding forms to a universal dimension. The author, who has discovered his own original interior, has also discovered his own original language and speech and has also gained the power and power of calculation with the ruling power (systems and tyrants) that establishes the official language.

0
2019
Yazar:  
Özet:

ÖZET Edebi eser; örf, adet, gelenek ve göreneklerin (kültür ve medeniyet) tarih süreci içerisinde meydana getirmiş oldukları sözlü ve yazılı ürünleri yeniden ele alıp işleme, yerel ve yöresel tasvirlerle renklendirilmiş olana kendi rengini katma; kelimeleri sıradanlıktan çıkararak yeni bir aydınlığa kavuşturma misyonunu üstlenmiştir. Bu yönüyle edebiyat/edebi eser, kurgusal dünyanın kurmaca kahramanlarına ait içselliğin öylesinelik atmosferinde derinlemesine analiz edildiği, anlatıcı tarafından kurmaca karakterlerin içsellikleri ve akılndan geçirdiklerinin en iyi bir biçimde dile getirildiği yegâne iletişim aracı ve diplomasi dilidir. Bir başka yönüyle de dışsallığı içselliğe dönüştüren ve bu dönüşümü kendi içtenliği içerisinde ifade eden kurgusal bir söyleyiş biçimidir. Aslında içsellik ifade-i meram noktasında siyasetin ta kendisidir. Kurgusal âlemin içine işlenmiş/gizlenmiş olan ideolojiyi olumlama/karşı koyma teknikleriyle biçimlenmiş olan edebi eserler genel itibariyle siyasal erkin karşısına özgün bir içsellik ve benlik ile çıkar ki sanatçı bunu yapmakla aslında kendi bakış açısı ve siyasetini ortaya koymuş olur. Bu durum aynı zamanda içselliğin/içtenliğin/ben’in ortaya konuluş yönüyle bir tür siyaset olduğunun da açık edilişidir. Her edebi eser yeni bir ben, yeni bir kimlik ve bu kimliğin dili bağlamında yeni bir içsellik arayışıdır. Bu içsellik toplum tarafından kabul görmüş, üzerinde söz birliği edilmiş, ortak dil, tarih ve ahlak sistemine entegre olmuş bir sıradanlık içermeyip derlediği doneleri analizlerle parçalayan veya özgün sentezlerle kendilik kalıbına oturtan bir “Özben” ruhudur. Ancak Burjuva toplumları ile tiranik rejim ortamlarında resmi ideolojinin baskısı dışsalın içsele dönüşümünü hızlandırırken içsel söylemin dışsal söyleme dönüşmesini zorlaştırır ve bu iki söylem arasında birtakım çelişkilerin ortaya çıkmasına neden olur. Yazar söz konusu çelişkiyi aşmaya yönelik ya kendi iç söylemine sansür uygular ya da söz çeperlerini kırarak bir başkaldırıya imza atar ki bu psikolojik baskı espri ve dil sürçmelerini de içine alan birtakım söylemsel patolojik formülasyonların ortaya çıkmasına yol açar. Bu formülasyonlar ise söz akışıyla ilintili olmak üzere yer yer motif ve sembollerle özdeşleşir. Aynı zamanda üslup ve estetiğin bir gereği olarak arketipsel imgelerle bir bütünlük sağlayarak söyleyişe farklı bir söz zenginliği/güzelliği ve ifade özgürlüğü kazandırmış olurlar. Bu özgün söz zenginliği, ifade özgürlüğü ve güzelliğini esas alan Aytmatov, anlatılarına bu zenginlik ve özgürlüğü katmak; orijinalite ve kendilik kazandırmak amacıyla ait olduğu coğrafyanın milli-manevî dinamiklerine yönelmiştir. Milli hafızanın temel taşlarını oluşturan destan, legenda, efsane, masal, öykü ve türküleri kendine özgürlük ve özgünlük kaynağı olarak seçen yazar, bu kaynaklara ait geleneksel içselliği kendi içselliği ile sentezleyerek içsel romantizmi özgünleştirmiştir. Ayrıca yazar bu içsel romantizmi estetiğin görsel zenginliği ile mezcederek Kırgız-Türk kültür ve medeniyetini, sosyo-psikolojik duyuş ve anlayış biçimlerini evrensel bir boyuta yükseltmiştir. Kendi özgün içselini keşfetmiş olan yazar aynı zamanda kendi özgün dil ve söyleyişini de keşfetmiş olduğundan resmi dili kurgulayan hâkim iktidar (sistem ve tiranları) ile de hesaplaşma güç ve kudretini elde etmiştir.

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler








AKRA Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi

Alan :   Güzel Sanatlar; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Ulusal

Metrikler
Makale : 264
Atıf : 491
2023 Impact/Etki : 0.064
AKRA Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi