Genel olarak, özellikle ticari reklamların izleyici kitleler üzerinde olumsuz etkiler yaptığı, toplumu bir arada tutan değerler ve bağları zayıflatılarak, toplumsal yapının çözülmesinde etkin bir rol oynadığı konusunda yoğun eleştiriler olduğu bilinmektedir. Reklamların yanıltıcı, kurgusal ve gerçek olmayan içerikleriyle aile ve toplumun kültürel değerlerini tahrip ettiği, ilişkileri bozduğu, tüketime alıştırarak yeni (küresel, emperyalist ve ideolojik) “değerler” üzerinden ve birey ve toplumu nesneleştirerek köleleştirdiği konusunda ciddi iddialar mevcuttur. Bu çalışmada, öncelikle reklam ve değer kavramının tanım, özellik, sınıflandırma ve işlevi açıklanarak toplumsal birlikteliğin oluşmasındaki önemi ve yeri üzerinde duruldu. Bunun yanı sıra çalışmada reklamın topluma mevcut yaşam biçimlerini sıradanlaştırarak kurgusal yeni yaşam biçimleri önerdiği ve toplumun geleneksel yapısını erozyona uğrattığı varsayımı -reklamın işlevi, yapısı ve insan eğilimlerine ilişkin yaklaşımlar temelinde- literatür taraması yapılarak, betimleyici ve yorumlayıcı bir yöntemle açığa çıkarılmıştır.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|