Görüntüleme
21
İndirme
6
Mimari proje yarışmaları, üretildiği döneme dair detaylı bir okuma olanağı sağlayan temsil alanlarından biri olarak yer almaktadır. Bu yarışmalar hem mimarlık pratiğinde hem de mimarlık söyleminde oldukça önemli birer ortam olarak varlıklarını sürdürmektedir. Bu nedenle yarışma projelerini incelemek ve salt son ürüne değil süreçlerine dair analizlerde bulunmak ve mekâna dair ipuçlarını elde edebilmek açısından oldukça önemlidir. Bu açıdan 1992 yılında açılan Hacı Bektaş Kültür Merkezi mimari proje yarışmasının sürecine ve son ürününe bakmak kente ve kentliye dair bir çıkarım yapma imkânı vermektedir. Bu kültür merkezi bulunduğu bağlam açısından gerek kültürel gerekse fiziki konum olarak oldukça özgün bir yere sahiptir. Yarışmayı dönemin etkin mimarlarından olan Merih Karaaslan ve Mürşit Günday müşterek kazanarak tasarlarken bu özgünlüğün farkına varmışlardır. Yapıyı Hacı Bektaş Veli Külliyesi gibi tüm çevre bileşenlerini de dahil ederek kamusal bir mekân olarak tasarlamışlardır. Bu mimari eseri, yapı dili ve yapının kentle/kentliyle kurduğu ilişki açısından “kamusal bir mekân” olarak ele alıp incelemek bağlama dair bir bakış açısı geliştirebilmek adına elzemdir.
The architectural project competitions are included as one of the representative areas that provides a detailed reading of the period in which they are produced. These competitions continue to exist as a very important environment in both architectural practice and architectural speech. Therefore, it is very important to study the competition projects and to be able to analyze their processes, not just the final product, and to get clues about the place. In this regard, looking at the process and final product of the architectural project competition of the Hacı Bektaş Cultural Center, which was opened in 1992, gives the opportunity to make an outcome about the city and the city. This cultural center has a very original place as a cultural or physical location in its context. The competition was designed by Merih Karaaslan and Mürşit Günday, the effective architects of the time, and they realized this originality. The building has been designed as a public space, including all the environmental components, such as the Hacı Bektaş Veli Kulliyesi. This architectural work is intended for the purpose of developing a perspective of connection to the building language and the relationship that the structure establishes with the city/city as a “public place” and to study.
Alan : Eğitim Bilimleri; Güzel Sanatlar; Hukuk; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Makale Detay 
Benzer Makaleler
PDF Görüntüle
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Alıntı Yap
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
