Neonatal morbidite ve mortaliteyi azaltmak için prematür doğum riski olan hastaların belirlenmesi oldukça önemlidir. Bu çalışmanın amacı, asemptomatik düşük risk grubundaki hastalarda servikal uzunluk ölçümünün preterm doğumu tahmin etmedeki rolünün belirlenmesi idi. Onaltı-yirmiiki gebelik haftasında olan ve preterm doğum öyküsü olmayan toplam 200 hasta bu prospektif çalışmaya dahil edildi. Servikal uzunluk transvajinal ultrasonografi ile ölçüldü ve servikal uzunluk ölçümünün düşük riskli populasyonda preterm doğumu tahmin etmedeki rolü istatistiksel olarak değerlendirildi. Preterm doğum insidansı %4.5 (9/200) idi. Term ve preterm grupların ortalama yaşları (±S.D.) sırasıyla 27.7±6.98 ve 24.9±4.47 idi (p=0.222). Term grupdaki hastaların ortalama servikal uzunluk ölçümü (35.0±4.57 mm) ile preterm grupdaki hastaların ortalama servikal uzunluk ölçümü (36.5±6.93 mm) arasında istatistiksel fark tespit edilmedi (p=0.887). Sezaryen doğum oranı preterm grupta anlamlı olarak daha yüksekti (p=0.04). Düşük risk grubundaki asemptomatik populasyonda tek başına ultrasonografik servikal uzunluk ölçümünün preterm doğumu tahmin etmedeki rolü sınırlıdır. Bu hastalarda servikal uzunluk taraması yapılmasının önerilebilmesi için kanıtlar yetersizdir. Bu nedenle taramadan fayda görecek hastaların belirlenebilmesi için prospektif geniş çalışmalara ihtiyaç vardır.
It is very important to identify patients with a risk of premature birth to reduce neonatal morbidity and mortality. The aim of this study was to determine the role of cervical length measurement in predicting premature birth in patients in the asymptomatic low-risk group. A total of 200 patients in the sixteenth-twentieth pregnancy week and without a premature birth history were included in this prospective study. cervical length was measured by transvaginal ultrasound and the role of cervical length measurement in predicting premature birth in low-risk populations was statistically assessed. Pre-born incidences were 4.5 percent (9/200). The average age of the term and preeterm groups (±S.D.) It was 27.7±6.98 and 24.9±4.47 respectively (p=0.222). The average cervical length measurement of patients in the term group (35.0±4. There was no statistical difference between the average cervical length measurement (36.5 ± 6.93 mm) of patients in the preeterm group (p=0.887). Caesar birth rate was significantly higher in the preeterm group (p=0.04). The role of an ultrasonographic cervical length measurement alone in the asymptomatic population of the low-risk group is limited in predicting premature birth. There are insufficient evidence that it is recommended to take a cervical length scan in these patients. Therefore, prospective extensive studies are needed to identify the patients who will benefit from the scan.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|