Amaç: Sürnümerer dişlerle ilgili çok sayıda klinik araştırma yapılmış olmasına rağmen, sadece distomolarların ele alındığı çalışmalar oldukça azdır. Bu çalışma, kliniğimizde intraoral muayene ya da radyografik inceleme sırasında saptanan distomolarların rastlanış sıklığı (prevalans) ile klinik ve radyografik özelliklerini incelemek amacıyla yapıldı. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma 2005-2007 yılları arasında Oral Diagnoz ve Radyoloji kliniğine başvuran 12.000 hastada yapıldı. 13-50 yaşlar arasındaki 27 hastada saptanan 36 adet distomolar diş incelendi. Olguların yaşı, cinsiyeti, distomolarların unilateral ya da bilateral oluşları, sürme durumları, lokalizasyonları, diğer dental anomaliler ile birlikte bulunuşları, şekil anomalisi gösterip göstermedikleri, neden oldukları komplikasyonlar ya da eşlik eden diğer patolojiler değerlendirildi. Bulgular: 12.000 hastanın 27 (%0.23) tanesinde 36 adet distomolar saptandı. Distomolar saptanan 27 hastanın 16’sı kadın, 11’i erkekti. Distomolarların 32 (%89) tanesi maksillada, 4 (%11) tanesi mandibuladaydı. Toplam 36 distomoların 33’ü (%92) gömülü, 3 (%8) tanesi sürmüş olarak bulundu. Bu dişlerin 27’sinin (%75) mikrodont olduğu görülürken, 9 (%25) tanesi molar dişlere benzer biçim ve boyuttaydı. Distomolarlar, 27 hastanın 9’unda (%33) bilateral bulunurken, 18 hastada (%67) unilateraldi. Vakaların 5’i ( %14) diğer dental anomalilerle birlikte bulunuyordu. İncelediğimiz distomolarlar, 8 vakada (%22) görülen diş sürmesine engel olma dışında herhangi bir komplikasyona yol açmamışlardı. Sonuç: Rastlanma sıklığı %0.23 olan distomolarlar genellikle gömülüdür. Herhangi bir komplikasyona yol açmayan distomolarların cerrahi olarak çıkarılma yerine periyodik olarak izlenmeleri daha doğru bir yaklaşım olacaktır.
Field : Sağlık Bilimleri
Journal Type : Ulusal
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|