Özet:

1970’lerde yaşanan siyasi olayların uluslararası siyaset teorisi tartışmalarına yeni bir politik boyut getirdiğine dair önemli bir görüş mevcuttur. Bu dönemden itibaren devletin uluslararası politikadaki rolünün şekli, ekonomi-politik uygulamalarının önemi ve uluslararası kurumların uluslararası politika üzerindeki etkisi göz önünde bulundurulmuştur. Bu tartışmaların 1970’lerde başlattığı süreç 1990’lara da tesir etmiştir. Bu dönemde Alexander Wendt ve Robert Cox gibi pek çok yazar, sosyal güçlerin ve ekonomik verilerin artan önemine ve bu durumun devletler üzerine olan etkisine yoğunlaşmıştır. Bireylerin devlet yapısını nasıl etkilediği ve devlet yapısının uluslararası politika ortamını nasıl etkilediği sorusu bu tartışmalar ışığında daha fazla sorulmuştur. Subjektivite olarak bireyin devleti ve uluslararası politikayı bilişsel araçlarla etkilediği görüşü, bu dönemde ana akım uluslararası politika teorisine karşı güç kazanmıştır. Bu dönemde uluslararası politika teorileri üzerine yapılan tartışmalar, bireyin rolünün arttığını ve devletin rolünün uluslararası siyasi ortamda azaldığını göstermektedir. Buna karşılık, Sistemik Uluslararası Politika Teorisi SUPT , bireyin vekaletini aldıktan sonra devletin rolünün uluslararası politika ortamında devam ettiğini ifade etmektedir. Bu tartışmalar bağlamında, bu makale ABD-Suudi Arabistan ilişkilerine odaklanmaktadır. Bunun temel nedeni, Suudi Arabistan’ın petrolü bir silah olarak kullanmasının 1970’lerde küresel politikalara yansımasıdır. ABD ile Suudi Arabistan ilişkilerinin değişmesinin ilk işareti 1973 Arapİsrail Savaşıdır. Bununla birlikte, Suudi Arabistan’ın yol açtığı petrol krizi, 1970’lerde ABD ve Suudi Arabistan ilişkilerini de etkilemiştir. Bu olaylar uluslararası politika teorileri tartışması bağlamında değerlendirilmiştir

Anahtar Kelimeler: