Uygarlık(lar)ın, toplumsal/tarihsel olayların analizi süreçlerinde başvurulan ana kavramlardan birisi olsa da bugün daha ziyade siyasetçiler ve medya tarafından önemsendiği ve sosyal bilimler çerçevesinde göreli bir durgunluğa girdiği söylenebilir. Uygarlık söyleminin toplumlar arası farklılaşmalar ve ilişkiler bağlamında pek çok boyutu ve tartışma alanı mevcuttur. Bu makale, uygarlıkların Modernite ile ilişkilerindeki farklılıkları açıklaması çabalarına odaklanmakta ve spesifik olarak Türk sosyoloğu Baykan Sezer’in bu kapsamdaki tartışmalara muhtemel katkılarını belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda makale, klasik modernleşme kuramlarının ana varsayımlarını özetledikten sonra “çoklu moderniteler” yaklaşımının ve Sezer’in Modernite-uygarlık ilişkisine nasıl bir perspektif getirdiğini tartışmaktadır. Makale, kuramın özünü koruyarak, farklı kavramsallaştırmalarla onu savunmaya devam etmek ve daha sindirilebilir hale getirmek motivasyonuyla “Modernite uygarlığı” kavramı eşliğinde “çoklu moderniteler” yaklaşımının geliştirildiğini ve Sezer’in ise tüm versiyonlarıyla Batılı ve Batıcı uygarlık ve Modernite söylemlerini Batı egemenliğini açıklama kapasitesinden uzak bulduğunu, bunun yerine Doğu ve Batı uygarlıkları arasındaki tarihsel çatışmanın siyasal dinamiklerine inmeyi önerdiğini ileri sürmektedir.
Uygarlık(lar)ın, toplumsal/tarihsel olayların analizi süreçlerinde başvurulan ana kavramlardan birisi olsa da bugün daha ziyade siyasetçiler ve medya tarafından önemsendiği ve sosyal bilimler çerçevesinde göreli bir durgunluğa girdiği söylenebilir. Uygarlık söyleminin toplumlar arası farklılaşmalar ve ilişkiler bağlamında pek çok boyutu ve tartışma alanı mevcuttur. Bu makale, uygarlıkların Modernite ile ilişkilerindeki farklılıkları açıklaması çabalarına odaklanmakta ve spesifik olarak Türk sosyoloğu Baykan Sezer’in bu kapsamdaki tartışmalara muhtemel katkılarını belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda makale, klasik modernleşme kuramlarının ana varsayımlarını özetledikten sonra “çoklu moderniteler” yaklaşımının ve Sezer’in Modernite-uygarlık ilişkisine nasıl bir perspektif getirdiğini tartışmaktadır. Makale, kuramın özünü koruyarak, farklı kavramsallaştırmalarla onu savunmaya devam etmek ve daha sindirilebilir hale getirmek motivasyonuyla “Modernite uygarlığı” kavramı eşliğinde “çoklu moderniteler” yaklaşımının geliştirildiğini ve Sezer’in ise tüm versiyonlarıyla Batılı ve Batıcı uygarlık ve Modernite söylemlerini Batı egemenliğini açıklama kapasitesinden uzak bulduğunu, bunun yerine Doğu ve Batı uygarlıkları arasındaki tarihsel çatışmanın siyasal dinamiklerine inmeyi önerdiğini ileri sürmektedir.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|