Çince ile Türk dilinin özellikle de Uygur Türkçesinin ilişkisi çok uzun yıllara dayandığını tarihi kayıtlardan öğrenmekteyiz. Her iki dilin kültür, ticarî, ekonomi, siyasi ve askeri gibi çeşitli alanlarda birbirleriyle karşılaşmaları, kelime alışverişinde bulunmalarına sebep olmuştur. Ancak bu alışverişin hangi boyutlarda ve ne derecede olduğunu bilebilmek veya belirleyebilmek kolay değildir. Lâkin gerçek olan şudur ki her iki dilin konuşulduğu coğrafyanın yakın olması, sürekli temas ve etkileşim içerisinde olmalarını gerekli kılmıştır. Bu temas ve etkileşim, kültürel ve bilimsel olmaktan ziyade daha çok siyasi, ekonomi ve ticarî olmuştur. Bunlardan başka bir de temas ve etkileşimin zorunlu işlediği dönemler vardır ki o da Çin Komünist Partisi yönetimindeki Çin Halk Cumhuriyeti’nin Uygur Türkleri ve yaşadıkları topraklar üzerinde hâkimiyet kurdukları dönemdir. Zorunlu işleyen bu süreç günümüzde de devam etmektedir. Bu makalede, Çincenin Uygur Türkçesinin söz varlığına etkisi, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Doğu Türkistan’daki dayatma ve baskıya dayanan idaresi dikkate alınarak incelenecek ve Çincenin Uygur Türkçesinin söz varlığına hangi yönde ve nasıl nüfuz ettiği araştırılacaktır.
We learn from historical records that the relationship between Chinese and Turkish language, especially the Uyghur Turkish, is based on many years. The two languages met each other in a variety of fields, such as culture, trade, economic, political and military. However, it is not easy to know or determine what size and how much this shopping is. But the truth is that the geography in which the two languages are spoken is close and it has made it necessary to be in constant contact and interaction. This contact and interaction has become more political, economic and commercial than cultural and scientific. In addition, there are periods in which contact and interaction are compulsory, which is the period in which the People's Republic of China, under the leadership of the Communist Party of China, establishes dominance over the Uyghur Turks and the territories in which they live. This compulsory process continues today. In this article, the influence of China’s Uyghur Turkish on the word existence will be examined, taking into account the government of the People’s Republic of China based on the imposition and pressure in Eastern Turkistan, and will be examined in which direction and how the Chinese Uyghur Turkish has penetrated the word existence.
Alan : Güzel Sanatlar; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|