6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun, büyük bölümü deprem kuşağında yer alan ülkemizde deprem kaynaklı riskleri mümkün olan en süratli şekilde asgari düzeye indirmeyi amaçlamaktadır. Riskli olduğu belirlenen yapı ve alanlar, bu Kanun sayesinde, malikler arasında oybirliği bulunmasa dahi nitelikli çoğunluk kararı ile kentsel dönüşüme tabi tutulabilmektedir. Bu kapsamda Kanun’la, çeşitli nedenlerle kentsel dönüşüme yönelik karara muhalif kalan paydaşların paylarının idare aracılığıyla satılabilmesi mümkün kılınmıştır. Ancak paydaşların paylarının satışına ilişkin mevzuatta öngörülen şartlar ve usul konusunda bazı hukuki belirsizlikler bulunmaktadır. Bu belirsizlikler, Kanun’un “depreme süratli şekilde hazırlanma” amacına sekte vurmasının yanı sıra, kentsel dönüşüm umuduyla riskli yapılarını tahliye etmek zorunda kalan vatandaşların mülkiyet haklarını uzun yıllar olumsuz etkileyebilmektedir. İşte bu çalışmada, riskli yapılarda pay satışının konusu, şartları ve usulüne ilişkin mevzuatın yazımından veya başka sebeplerle ortaya çıkan gri alanlar üzerinde durularak, uygulamada yaşanan veya yaşanması muhtemel hukuki problemlere çözüm önerileri getirilmek istenmektedir.
Law No. 6306 on the Conversion of Disaster Risk Areas aims to minimize the risks caused by earthquakes as quickly as possible in our country, which is largely in the earthquake generation. The structures and areas that are determined to be at risk, through this Law, may be subject to urban transformation by a qualified majority decision, even if there is no unity between the owners. In this context, the law has made it possible that the shares of stakeholders who are opposed to the decision on urban transformation for various reasons can be sold through the administration. However, there are some legal uncertainty regarding the conditions and procedures stipulated in the legislation regarding the sale of shareholders. These uncertainty, in addition to striking the law’s goal of “rapid preparation for the earthquake”, may have a negative impact on the property rights of citizens who have been forced to evacuate their dangerous structures in the hope of urban transformation for many years. In this study, it is requested that the subject, conditions and procedures of the sale of shares in risky structures, based on the writing of the legislation or on the grey spaces that arise for other reasons, to bring solutions to legal problems that occur or may occur in the practice.
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|