Amaç Çalışmamızın amacı; sezaryen sonrası vajinal doğum (SSVD) olguları ile sezaryen sonrası elektif sezaryen (SSES) olgularını maternal ve fetal komplikasyonlar yönünden karşılaştırmak ve SSVD risklerini belirlemektir Yöntem 2003 Ocak- 2005 Aralık tarihleri arasında, SSVD yapan 55 olgu ve basit tesadüfi örnekleme ile seçilmiş SSES yapan 62 olgu retrospektif olarak incelenmiştir. Sezaryen geçirmiş olan olguların bir sonraki doğumlarında gelişmiş olan maternal ve fetal komplikasyonlar, SSVD ile SSES olgularında karşılaştırılmış ve SSVD riskleri araştırılmıştır Bulgular SSVD ve SSES grupları arasında; yaş ortalaması, gebelik, parite, abortus, yaşayan çocuk, sezaryen sayısı, önceki vajinal doğum sayısı ve Apgar skoru açısından anlamlı bir farklılığın olmadığı (p>0.05), bununla birlikte her iki grup arasında gebelik haftası, bebek ağırlığı, uterus komplikasyonu gelişmesi, canlı-ölü doğum oranları açısından anlamlı farklılık olduğu izlenmiştir (p<0.05). SSVD grubunda, oksitosin uygulaması ve vakum ekstraksiyonu ile uterin rüptür gelişimi arasında anlamlı bir farklılık izlenmemiştir (p<0.05). Sonuç Kliniğimizde sezaryen sonrası vaginal doğum girişim oranının çok düşük olduğu, genelde bu gibi olgularda sezaryenin tercih edildiği, doğumun gerçekleştirildiği olguların daha çok fetusun kaybedildiği veya termden çok önceki erken gebelik haftalarında oldukları belirlendi. Fetusu kaybetme riskinin olmadığı veya az olduğu bu tip olguların doğuma bırakılmaları nedeni ile fetal komplikasyon oranı incelenen gruplarda benzer bulunurken, maternal komplikasyon oranı ise SSVD grubunda daha yüksek bulunmuştur
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|