Görüntüleme
19
İndirme
2
Anadolu’da Ahilik ve Fütüvvet anlayışı Türklerin devlet kurmasıyla birlikte teşkilatlı bir yapıya dönüşmüştür. Ancak toplum üzerindeki etkisinin en fazla hissedildiği dönem Moğol İstilası sonrasıdır. Kaynaklarda ahiler ile ilgili bilgiler özellikle bu dönemle birlikte artmaya başlamaktadır. İbn Bîbî Konya ve Kayseri gibi Selçuklu kentlerinde Moğol direnişi sırasında ahilerin ön saflarda yer aldığını vurgulamaktadır. Bu durum ahi teşkilatının kent yaşamında sadece bir esnaf birliği olmadığını başka anlamlar da kazandığını ortaya koymaktadır. Anadolu Selçuklu Devleti’nin gücünün zayıfladığı 14. yüzyılda ise ahiler şehir yönetimlerinde de söz sahibi olmuştur. Bu durumu en net örnekleyen seyyah İbn Battûta (ö. 1368-1369)’dır. İbn Battûta Antalya limanından Anadolu’ya indiği ilk andan itibaren ziyaret ettiği çeşitli şehirde ahiler tarafından ağırlanmıştır. İbn Battûta’nın seyahatnamesi bu anlamda 14. yüzyıl Anadolu toplumunun tasvirlerini de içermektedir. Araştırma, İbn Battûta’nın izlenimlerini merkeze alarak 14. yüzyılda Sivas’ın ahilik geleneğine ve bunun toplum ve mimari geleneğe nasıl yansıdığına dair fikirler üretmeyi amaçlamaktadır. Ahilik teşkilatıyla doğrudan ilişkili iki yapı türü bulunmaktadır. Bunlardan ilki ticaret faaliyetlerinin yürütüldüğü şehir içi hanlarıdır. Bu tür yapılarda mimari düzen, aynı meslek kollarının bir arada bulunduğu açık avlu etrafındaki dükkânlar şeklindedir. Ahiliğe kabul gibi törenlerin yapıldığı ve zaman zaman bir araya gelinen zaviyeler ise bu esnaf birliğiyle ilişkilendirilen diğer yapı türüdür. Zaviyeler ahi teşkilatını dini ve toplumsal bir mahiyeti olduğuna da işaret etmektedir. Kaynaklarda Sivas’taki ahilik geleneği ile ilgili veriler oldukça sınırlı olmasına karşın İbn Battuta eserinde 14. yüzyıl Sivas’ına dair güzel bir panorama sunmaktadır. Sivas’ta bu dönemde günümüze ulaşan ahilikle bağlantılı bir yapı günümüze ulaşmamıştır. Ancak kaynaklardan ahilik geleneğinin mimari özelliklerinin yüzyıllar boyunca devam etmiş olduğu anlaşılmaktadır. Sivas’ta bugün merkezdeki terziler, bıçakçılar, çorapçılar gibi çarşı isimleri bu durumun halen devam ettirildiği göstermektedir. Ayrıca Sivas’ın çok bilinmeyen ahilik geleneği ve bunun mimari izlerine ışık tutulmaya çalışılmaktadır.
In Anadolu, the concept of Ahilik and Fütüvvet has become an organized structure with the establishment of the Turkish state. But the time when the influence on society is most felt is after the Mongolian Stylus. The information on the sources of the allies, especially with this period, begins to increase. In the city, as well as in the city, it was the first time that the people of the city were in the midst of the mountains, and the first time that the people of the city were in the midst of the mountains. This situation shows that the Ahi organization is not just a trade union in the city life and has other meanings as well. In the 14th century, when the power of the Anadolu Selçuklu State was weakened, the allies were also spoken in the city governments. This is the most clear example of Ibn ‘Abdullah. It was 1368-1369. Ibn Battûta was welcomed by the allies in various cities he visited since the first moment he landed from the port of Antalya to Anadolu. The journey of Ibn Battûta in this sense also includes the images of the 14th-century Anadolu society. The research focuses on the impressions of Ibn Battûta and aims to produce ideas about the 14th century Sivas' traditions and how it reflects the community and architectural traditions. There are two types of structures directly linked to the assembly. The first of these are the city houses where trade activities are carried out. In such structures, the architectural order is in the form of shops around the open yard where the same professional arms are gathered together. For example, the forms of the forms of the form of the form of the form of the form of the form of the form of the form of the form of the form of the form of the form of the form of the form of the form of the form of the form of the form of the form of the form of the form of the form of the form. They also indicate that they are religious and social. In the sources, the data related to the traditions of alphabet in Sivas are quite limited, although Ibn Battuta's work offers a beautiful panorama of the 14th century Sivas. A building in Sivas that has reached our day has not reached our day. However, it is clear from the sources that the architectural characteristics of the tradition of alienation have continued for centuries. In Sivas today, the name of the square in the center, such as the kniters, the shoeers, shows that this situation is still ongoing. It is also attempted to keep light on the unknown tradition of Sivas and its architectural traces.
Alan : İlahiyat
Dergi Türü : Ulusal
Makale Detay 
Benzer Makaleler
PDF Görüntüle
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Alıntı Yap
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
