Abstract:

Uluslararası toplumu bir bütün olarak etkileyen savaş suçları, insanlığa karşı suçlar, soykırım ve saldırı suçu gibi suçların sorumlularının bireysel olarak hesap vermesi için harcanan büyük çabanın sonucu olan daimi bir mahkeme olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM), belli şartlarda Mahkemenin kurucu andlaşması olan Roma Statüsü’ne taraf olmayan devletlerin vatandaşları üzerinde yargı yetkisini kullanabilmesi mümkündür. ABD, UCM kurulduğundan bu yana Mahkeme’nin Statü’ye taraf olmayan devletlerin vatandaşları üzerinde yargı yetkisine sahip olmasına itiraz etmiştir. Bu çalışma ABD’nin UCM’ye karşı olan tutumu doğrultusunda, ABD’nin kendi vatandaşlarını Mahkemenin yargı yetkisi dışında tutmak için aldığı tedbirlerin ve Statüye taraf devletlerin madde 98 andlaşmaları akdetmelerinin meşruluğunu sorgulayacaktır. Bu doğrultuda özellikle ABD’nin “madde 98 andlaşmalarının” ve uluslararası bağışıklıkların Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin şüphelilerin teslimini sağlayabilmesine ve onları yargılayabilmesine ne derece etki ettiği incelenecektir.

Keywords: