İşletmelerin, finansman ihtiyacını karşılamakta teminat olarak kullanabilecekleri ve alternatif finansman kaynakları yaratmak amacıyla yararlanabilecekleri taşınır varlıkların rehin konusu yapılabilmesinin önünü açan, bunun hukukî altyapısını oluşturan ve olağandışı bir yöntem konumundaki teslimsiz taşınır rehnine yeni bir sistem öngören 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’na göre borçlu, borcunu vadesinde ödemeyip temerrüde düştüğü takdirde, rehinli alacaklı, mütemerrit borçluya karşı birtakım haklara sahip olacak ve bu hakların kullanımına yönelik takip hukukunda yer alan mekanizmalardan yararlanacaktır. Bu çalışmada, 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu ve bu Kanun’a dayanılarak çıkarılan “Ticari İşlemlerde Rehin Hakkının Kurulması ve Temerrüt Sonrası Hakların Kullanılması Hakkında Yönetmelik”te öngörüldüğü üzere, borçlunun borcunu vadesinde ödemeyip temerrüde düşmesi hâlinde, rehinli alacaklının mütemerrit borçluya karşı sahip olduğu haklar, hâlihazırda yürürlükte olan 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu çerçevesinde irdelenmiş ve mevcut cebrî icra sistemimiz doğrultusunda, bu hakların icra takibine konu ediliş biçimi ve uygulamada ortaya çıkması muhtemel sorunlar üzerine değerlendirmelerde bulunulmuştur
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|