Görüntüleme
12
İndirme
3
Amaç: Karotis arter darlığının patofizyolojisi tam olarak anlaşılamamıştır. Araştırmalar, ortalama trombosit hacminin (MPV) trombosit aktivasyonu için potansiyel bir belirteç olduğunu ve ateroskleroz patofizyolojisinde anahtar bir faktör olduğunu göstermiştir. Son zamanlarda, monosit sayısının HDL'ye (MHR) oranı, hastalarda kardiyovasküler olayların bir prediktörü olarak tanımlanmıştır. Bu bulgular ışığında çalışmanın amacı, MPV ve MHR'nin CAD şiddeti ile olası ilişkisini araştırmaktır. Materyal-metot: Hastalar üç gruba ayrıldı: CAD≥%60 (40 hasta), CAD<% 60 (40 hasta) ve karotis aterosklerotik hastalığı olmayan (40 kişi). Hastaların demografik özellikleri, klinik özellikleri ve laboratuvar parametreleri gruplar arasında karşılaştırıldı. Bulgular: Kontrol grubunda MPV ve MHR seviyeleri CAD <60 grubuna göre daha düşük, CAD <60 grubunda CAD ≥60 grubuna göre daha düşüktü (p <0,001, p <0,001). Yüksek MPV (OR = 6.050% 95 CI: 2.946-12.427 p <0.001) ve MHR (OR = 1.107% 95 CI: 1.045 -1.159 p <0.001) seviyeleri çoklu lineer regresyon analizinden sonra ≥% 60 karotis arter darlığı için bağımsız prediktör olarak tespit edildi. Korelasyon analizinde MPV ile karotis arter darlığı oranı arasında pozitif korelasyon bulundu (p <0,001, r = 0,680). Sonuç: Çalışmamızda MPV ve MHR ile karotis arter hastalığı arasında potansiyel bir ilişki tespit edildi. Çalışmamız, karotis arter ateroskleroz patofizyolojisinin anlaşılmasına ve buna yönelik tedavilerin geliştirilmesine katkı sağlayabilir.
Objective: The pathophysiology of carotid artery stenosis (CAD) is not fully understood. Research has showed that mean platelet volume (MPV) is a potential marker for platelet activation and is a key factor in atherosclerosis pathophysiology. Recently, the ratio of monocyte count to HDL (MHR) has been identified as a predictor of cardiovascular events in patients. In the light of these findings, the goal of study was to evaluate the potential association of MPV and MHR with the severity of CAD. Material-Method: Patients had divided into three groups: CAD≥ 60% (40 patients), CAD <60% (40 patients) and no carotid atherosclerotic disease (40 individuals). Patients' demographic characteristics, clinical features and laboratory findings were compared between groups. Results: MPV and MHR leves were lower in the control group than CAD <60 group and lower in CAD <60 group than CAD ≥60 group (p <0.001, p <0.001). Higher MPV (OR= 6.050; 95% CI: 2.946-12.427; p <0.001) and MHR (OR= 1.107; 95% CI: 1.045-1.159; p <0.001) levels were detected as independent predictor for ≥60% carotid artery stenosis after multiple linear regression analysis. In the correlation analysis, a positive correlation was found between MPV and the rate of carotid artery stenosis (p<0.001, r=0.680). Conclusion: In our study, a potential relationship between MPV and MHR with carotid artery disease was determined. Our study may make contributions to understanding the carotid artery atherosclerosis pathophysiology and developing treatments for it.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Makale Detay 
Benzer Makaleler
PDF Görüntüle
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Alıntı Yap
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
