Birinci Dünya Savaşı yıllarını kapsayan 1914-1918’de tutsaklık ve ölüm kavramı, dönemin en önemli iki olgusu olarak karşımıza çıkmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanmasına yol açan Birinci Dünya Savaşı’nda esir düşen ve çoğunun yaşı 15 ile 25 arası olan Türk askerleri, ölümün kol gezdiği dünyanın ücra köşelerinde ağır esaret şartları altında yaşam mücadelesi vermiştir. Bu esaret sürecinde yaşananlar hala birçok noktasında belirsizdir. Ancak kimi subay ve yedek subayların anı ve günlükleri, bu konularda, kısmen de olsa olaylara ışık tutmaktadır. İşte bu anılardan biri de Halil Ataman’a aittir. Çalışmada, Kafkas Cephesi sırasında Rusların eline düşen ve esarette yaşadığı çileyi kaleme alan Halil Ataman’ın yaşamı, askeri ve sosyo-kültürel faaliyetleri üzerinde durulmuştur.
Captivity and death were the two most important facts during the First World War between 1914-1918. In the First World War which caused the disintegration of the Ottoman Empire, Turkish soldiers were captured and most of them were between the ages of 15 and 25. They struggled for their lives under the tough captivity conditions in the back of beyond of the world. Experiences are still uncertain at many points in this period of captivity. However diaries and memories of certain army and reserve officers shed light on the incidents even if they are partly in these issues. In the study it is focused on sociocultural and military activities and life of Halil Ataman who falls into Russians’s clutches and writes the ordeal in the captivity during the Caucasian Front.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|