İmgenin sanatsal bir dille aktarımının başladığı tarih öncesi çağlardan günümüze kadar devam eden savaş betimlemelerinde yer alan figürler savaş karşıtı yapıtların artmaya başladığı son yüzyıla kadar çoğunlukla bir kahramanlık anının ölümsüzlüğünü ve düşmanın yenilgisini ifade etmiştir. Bu makalede çağdaş sanat yapıtlarında eril utkuyu yücelten anlayışın eleştirildiği ve ardında yatan ataerkil failin özelliklerinin biraz daha açığa çıktığı örnekler yer almaktadır. Toplulukların yönetim biçimleri içinde öteden beri tartışılan ataerkil yapı belki de mücadele edilmesi, görünür kılınması, eleştirilmesi, tersyüz edilmesi gereken ayrımcılığa, hiyerarşiye, eşitsizliğe yol açan en büyük etkenlerden birisidir. Devletin yapısında tamamen açık ve görünür olmayan bu ataerkil yapıyı uygulayan ve sürdüren fail ise sanat dahil çeşitli alanlarda eleştirilmektedir. Şiddetin fail üzerinden betimlenmesi çoğunlukla pasif ve ezilen konumundaki kurbanla izleyicinin özdeşleşmesini azaltır ve failin şiddetinin nasıl engellenebileceğine yönelik kendi konumunu sorgulamasına işaret eder.
The figures in the war descriptions that continue from prehistoric times to today, when the artistic translation of the image began, mostly expressed the immortality of a moment of heroism and the defeat of the enemy until the last century when anti-war works began to grow. This article contains examples of the understanding that praises the eril utku in contemporary art works is criticized and the characteristics of the atherical factor behind it are somewhat more revealed. The patriarchal structure, which has been discussed in the forms of governance of communities, is
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|