Wittgenstein, “Tractatus Logico-Philosophicus” adlı eserinde felsefî sorunları; mantıksal bir çerçevede dil oyunlarına dayandırarak çözmektedir. Wittgenstein, duygu ve düşüncelerin ifade edildiği dil olgularının gramatikal ve anlam boyutunun olduğunu; dilin bir iletişim aracı olarak düşünceleri farklı kalıplarda aktardığını; dilin düşünceleri örttüğünü ve dilin sınırında olan felsefenin de kritik bir felsefe olduğunu söylemektedir. Dilde belli bir uyumun zorunlu olduğunu ve bunun dilin sunduğu imkânlarla gerçekleşebileceğini söylemekte ve bu yapıların kelime ve cümlelerin uyumu neticesinde düşünceyi, olguyu tanımladığını; olgulara karşılık gelmeyen “şey”lerin ise metafiziğin alanına girdiğini söylemektedir. “Söylenemeyen” olarak tanımladığımız bu ifadelerle ilgili olarak konuşulmaması gerektiğini konuşulacaksa da bir tasarımla mümkün olduğunu söylemektedir. Bu sebeple Wittgenstein, bu konular üzerine konuşulamayacağını ve susulması gerektiğini ifade etmektedir. Wittgenstein’nın “dil oyunları” olarak tanımladığı gündelik yaşamdaki kelimelerin ve cümlelerin kullanımlarıyla sınırlandığı felsefi problemlerin dilin mantığının yanlış kullanımından kaynaklı olduğunu ve bunun çözümünün de yine felsefede aranması gerektiğini vurgulamaktadır. “Tractatus” adlı eserde; felsefî etkinliğin dil çözümlemesi olduğunu ve metafiziğin alanına giren konuların dil oyunlarıyla tanımlanabileceğini ifade etmektedir.
Wittgenstein in his work “Tractatus Logico-Philosophicus” solves philosophical problems by relying on language games in a logical framework. Wittgenstein says that the language phenomena in which emotions and thoughts are expressed are grammatical and meaningful; that the language translates thoughts in different patterns as a means of communication; that the language brings thoughts, and that the philosophy within the limits of the language is also a critical philosophy. He says that a certain harmony in the language is mandatory and that it can happen with the possibilities offered by the language, and that these structures, as a result of the harmony of words and sentences, define the thought, the fact, and that the “things” that do not respond to the facts enter the field of metaphysics. If it is said that we should not talk about these expressions that we define as "untold", it is possible with a design. This is why Wittgenstein says that these issues should not be discussed and should be silent. The philosophical problems that Wittgenstein defined as "language games" are limited to the use of words and phrases in daily life are caused by the misuse of language logic, and the solution must be sought again in philosophy. In the work “Tractatus” it states that philosophical activity is the language analysis and that the subjects entering the field of metaphysics can be defined by language games.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|