On altıncı yüzyıl başlarında Şâh İsmail tarafın¬dan kurulan, Doğu Anadolu, Azerbaycan ve Batı İran’ı kapsayan, daha sonra da Horasan’a doğru gelişen Safevî Devleti, bu adı Safevî tarikatının kurucusu Şeyh Safîyyuddîn-i Erdebilî’nin (ö. 735/1335) isminden almıştır. Safevî Devletiyle birlikte İran’ın İslâm tarihinde ilk defa bağımsız bir siyasî kimliğe kavuştuğu, bu kimliğin Kaçarlar dönemiyle pekiştiği ve günümüz İran Devleti’nin sı¬nırlarının da bu dönemlerde oluştuğu söylenebilir. 907/1501’de Türkmen oymaklarının deste¬ğiyle Akkoyunlular’a karşı kazandığı za¬ferin ardından Tebriz’e girip tahta çıkan Şâh İsmail kısa sürede İran’ın tamamı¬nı ele geçirmesi, İran saltanatlık düzeninin yeniden parlamasının yanısıra İran milliyetçiliğinin işareti olarak İran’ın milletler topluluğuna girmesini sağlamış ve bu gün bile önemli ölçüde varlığını sürdüren bir siyasetin başlangıcının temeli olmuştur. Fars edebiyatı Safevîler’den önce en yüksek seviyesine ulaşmış, gerek şiirde ve gerekse nesirde mükemmel örneklerini vermişti. Ancak Safevîler’in yükselme devrinde bu parlak ilim ve edebiyat ortamı görülmez oldu Bu bağlamda çalışmamızda dönemin tarihi ve siyasi durumuna kısaca değindikten sonra dönemin edebi gelişmelerinden, şiir ve nesir özelliklerinden bahsedeceğiz. Ayrıca dönemin siyasi yapılanmasının edebiyat üzerine taptığı etkiye değinmeye çalışacağız.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|