1939-1945 yılları, dünyanın kaçınılmaz şekilde Müttefik ve Mihver olarak bir ayrışmaya uğradığı olağanüstü yıkıcı bir deneyim olan İkinci Dünya Savaşı’na işaret eder. Yükselişe geçen Alman ve İtalyan Faşizmine karşı, Büyük Britanya ve ABD batılı demokrasileri Komünist Sovyetler Birliği ile ittifak kurmuşlardır. Ancak, Türkiye, Birinci Dünya Savaşı’nın travmasını yaşamış, çökmüş bir Osmanlı İmparatorluğu’nun yükünü sırtlamış ve uluslararası güçlerin toprağını işgal etmelerine karşı bir kurtuluş savaşı vermiştir. Aynı zamanda, prensipleri Batı demokrasileriyle aynı çizgide olan Cumhuriyetçi bir ulus devlet kurmuştur. Türkiye Cumhuriyeti, İkinci Dünya Savaşı tehdidi ile karşı karşıya kaldığında, yorgun, askeri ve ekonomik kaynakları yetersiz ve kesinlikle ulusal toprak bütünlüğü tehdit edilmedikçe bir sıcak savaşa girmeme kararlılığındadır. Türk siyasetinin temelinde, ulusal toprak bütünlüğünü koruyarak yaşamını sürdürme kararlılığı vardır. <
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|