13. yüzyılda Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî tarafından kaleme alınan Mesnevî, Türk edebiyatı tarihinde derin tesiri olan eserlerden biridir. Yazıldığı çağdan günümüze kadar bu eser hakkında birçok çalışma yapılmıştır. Eserdeki derin mana ve dilinin Farsça olması sebebiyle farklı dillere çeviri ve şerh çalışmaları, bu çalışmalar içinde geniş bir yer tutmaktadır. Mesnevî ile ilgili yapılan bu çalışmalardan biri de 19. yüzyılda Hoca-zâde Muhammed Râsim tarafından yapılan bir şerh çalışmasıdır. İyi bir eğitim alan ve çeşitli devlet kademelerinde görevler yapan Hocazâde, Mesnevî’den seçtiği 187 beyti şerh etmiştir. Bu şerh çalışmasının en belirgin özelliği Mesnevî şerhi ile Mevlevîlik adabını ve merâtib-i sülûku bir araya getirmesidir. Bunu yaparken birçok kaynaktan faydalanmıştır. İsmâil Rusûhî-yi Ankaravî’nin Hüccetü’s-Sema ve Minhâcü’l-Fukarâ, Hoca Neş’et’in Tercüme-i Şerh-i Dü Beyt isimli eserleri şârihin faydalandığı temel kaynaklardır. Bu kaynakların yanı sıra tefsir ve hadis ile ilgili birçok eserle birlikte tasavvufî-edebî kaynaklar da kullanmıştır. Bu çalışmanın amacı; Hoca-zâde’nin şerhinde başvurduğu kaynakları, bu kaynakları kullanma yöntemini tanıtmak ve bu iki noktadan hareketle metni değerlendirmektir.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|