Bu çalışma Fransa'nın Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Doğu Akdeniz'de (MENA) son dönemde yeniden bir güç olma arayışında olduğunu ve özellikle eski sömürgesi ülkelerde yeniden nüfuzunu pekiştirmek istediğini öne sürmektedir. Bu bağlamda MENA bölgesinde siyasi-askeri girişimlerini yoğunlaştıran Emmanuel Macron liderliğindeki Fransa’nın “Pax Mediterranea” arayışları, Paris ve Tahran’ın Ortadoğu’da İran’ın nüfuz alanı olarak kabul edilen Lübnan, Irak ve Suriye'deki rekabeti üzerinden analiz edilmektedir. Bu bağlamda Fransa-İran ilişkilerinin inişli çıkışlı seyrini jeopolitik rekabet, somut tehdit algıları ve askeri-ekonomik unsurlara dayalı realist bir perspektiften açıklamak mümkündür. Bu çalışma, bölgesel hegemonik güçlerin yükselişinin önlenmesi gerekliliğini vurgulayan neo-realist teori çerçevesinde Fransa'nın İran'ın bölgede artan etkisinden duyduğu endişenin, bölgesel düzeyde yaşadıkları çıkar çatışmasının ve İran'ın nükleer silah edinme çabalarının iki ülke arasındaki dostane olmayan ilişkilerin en önemli nedenlerini oluşturduğunu savunmaktadır.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|